1475 sayılı İş Kanununun 14 ve 4857 sayılı İş Kanunun 120 nci maddesi uyarınca, işverenin, kıdem tazminatı borcu bakımından, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüde düşeceği- Diğer tazminat ve alacaklar bakımından ise, tarafların sözleşme ile kararlaştırdıkları ödeme zamanı ya da işçi tarafından gönderilecek ihtarnamede belirtilen ödeme günü itibariyle işverenin temerrüdünin gerçekleşeceği-
Fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ikramiye ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Davalıya ait işyerinde çalışan davacı işçinin mutad işyeri, işini fiilen yaptığı Suudi Arabistan ve Dubai olduğundan, davacının imzaladığı yurt dışı iş sözleşmeleri uyarınca ilgili dönemde iş sözleşmesi ile seçilen hukukun uygulanması gerektiği- Taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan, MÖHUK 27/1 kapsamında davacının Suudi Arabistan’da yaptığı çalışmalar yönünden ilgili dönemde Suudi Arabistan hukukunun; Dubai'de yaptığı çalışmalar yönünden ise Dubai hukukunun uygulanması gerektiği-
Davalıya ait vergi kaydında, davalının yaptığı işin sütü sağılan büyük baş hayvan yetiştiriciliği, sütü için inek ve manda yetiştiriciliği, diğer sığır ve manda yetiştiriciliği olduğunun belirtildiği, buna göre, davacının çalıştığı işyerinde kaç işçi çalıştığı, işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinde sendika örgütlenmesi olup olmadığı araştırılarak mahkemenin görevli olup olmadığı somut bir biçimde saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, 1-Mahkemece, davacının 01.09.2009-31.12.2009 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden dava dışı ZHS İnşaat ve Elektrik Ltd. Şti. ile davalı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında hizmet alım sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve dava dışı ZHS İnşaat ve Elektrik Ltd. Şti. ile davalı Asel İnşaat Elektrik Ltd. Şti. arasında işyeri devri olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği, 2-Davanın dava dışı ZHS İnşaat ve Elektrik Ltd. Şti.’ne ihbar edilmesinin ve dava dışı şirket ile hizmet alım sözleşmesi imzalanmış olması hâlinde işyeri şahsi sicil dosyasının getirtilerek davacıya haklarının ödenip ödenmediğinin tespit edilmesinin gerekip gerekmediği-
Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmadığı ancak ön inceleme aşamasında tanık listesinin verilmiş olduğu- Dava dilekçesinde "sair delillere" dayanılmasının tanık dinletilebileceği anlamına gelmeyeceği, bu nedenle davacı tanık anlatımına göre alacak hesabı yapılmasının hatalı olduğu-
Yıllık izin ücretinin tabi olduğu zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu- Kısmi olarak açılan davada, ıslah tarihi itibariyle, fesih tarihinin üzerinden beş yıldan fazla bir sürenin geçtiği, yıllık izin ücretinin tabi olduğu beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu görüldüğünden, ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı savunmasına değer verilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, saha primi alacaklarının ödetilmesine-
22. HD. 12.03.2019 T. E: 2016/6804, K: 5747-
Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel ücreti alacaklarına yönelik talepler bakımından, alacak iddiasının tanık anlatımlarına dayanması sebebiyle, kabul ihtimalinde hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda indirim yapılması gerekliliği söz konusu olduğundan ve hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, söz konusu alacakların belirsiz olduğu - Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından ise, davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri, hak kazandığı izin süresini, çalışma süresi boyunca varsa kullanmadığı veya karşılığı ödenmeyen izin sürelerini belirleyebilecek durumda olduğundan, dava konusu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri nazara alınarak, hukuki yarar yokluğundan anılan alacaklara yönelik taleplerin usulden reddine karar verilmesi gerektiği - davacının ayın iki haftasında fazla çalışma yapmadığı, geri kalan iki haftasında ise haftalık oniki saat fazla çalışma yaptığı esas alınarak hesaplama yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen, hesaplama tablosunda, söz konusu açıklamayla çelişkili olacak şekilde ayın tüm haftaları bakımından fazla çalışma ücretinin hesaplanmış olmasının bozmayı gerektirdiği -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.