İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davasında, taraflar arasındaki 3 yıllık kira sözleşmesinde sözleşme bitim tarihi itibariyle tarafların fesih hususundaki iradelerini bir ay evvel yazılı olarak bildirmeleri aksi halde sözleşmenin yenilenmiş kabul edileceğinin hüküm altına alındığı, bu hükmün geçerli olup, davacıyı bağlayacağı, davalıya gönderilen yazılı bir ihtar olmadığından kira sözleşmesinin aynı koşullarla 1 yıl süre ile uzadığının kabulü gerekeceği-
5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri olan bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği ya da çalıştıklarının Kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılması gerektiği, Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun'un kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılması gerektiği-
Ortak girişimin tüzel kişiliği olmadığından, dava dilekçesinin ortak girişimi oluşturan her iki şirkete ayrı ayrı tebliğ edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması, kararın da ortak girişimi oluşturan şirketler hakkında kurulması gerektiği-
Henüz tanıklar dinlenilmeden ve ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinilmeden mahkemece tarafların tanık dinletme hakkının iki ile sınırlandırılması hukuki dinlenilme hakkının ve bu hakkın alt unsurları olan “iddia ve savunma hakkı” ile “açıklama ve ispat hakkı”nın ihlâli niteliğinde olup, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmadığı-
Davalı 25.12.2009 tarihinde davacının kıdemine göre 6 haftaya tekabül eden 42 günlük ihbar öneli verdiklerini, sürenin sonu olan 04.02.2010 tarihinde sözleşmesinin feshedileceğini davacıya ihbar etmiş olup, önel gün verilerek yapıldığından tebliğin yapıldığı günün hesaba katılmayacağı, 42 günlük sürenin 05.02.2010 tarihinde dolacağı; 4721 sayılı TMK 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğundan, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni himaye etmeyeceğinden sadece kullandırılmayan bir günlük ihbar öneli alacağının hüküm altına alınması gerekeceği-
Kararın gerekçesinde, bilirkişi raporunun hesaplamasına göre karar verildiğinin belirtilmesine rağmen farklı hesaplamaya göre hüküm kurulması gerekçeli karar ile hüküm özeti arasında çelişkiye yol açtığından hükmün bozulması gerektiği-
7. HD. 12.04.2016 T. E: 2015/6808, K: 7958-
Kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
22. HD. 02.10.2018 T. E: 2017/14987, K: 20783-
Davalının fesih için, fesih ihbarının yapıldığı tarihte doğmuş olmak kaydıyla kanunen korunmaya değer bir sebep göstermesi ve tazminatla sorumlu olmaması için de bu sebebinde haklı olması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.