İş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalılar Cevaplarının Özeti: Davalı, davanın reddine-
Kısmen gündüz kısmen de gece dönemine giren saatlerde çalışan işçilerin çalışma süresinin yarısından fazlası gece dönemine rastladığı taktirde bu çalışmaların gece çalışması sayılacağı ve zamlı gece çalışma ücretinden faydalanmaları gerektiği-
Tanık beyanlarından ve yapılan işin niteliğinden davacının ücret yanında harcırah alarak çalıştığı anlaşıldığından işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş ve fesih tarihi de belirtilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından emsal işçi ücretinin ve harcırahının ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip davacının hakettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidileceği- Davacının hafta tatili ücretini de ayrı bir alacak olarak talep ettiğinden öncelikle hafta tatili gününün hangi gün olduğu tespit edilmeli, bunun yanında mükerrer hesaplamaya sebep verilmemesi için davacının hafta tatili ve fazla mesailerinin takograf kayıtlarına göre ayrı ayrı belirlenerek hafta tatili gününde günlük çalışma süresini aşan çalışmalarının fazla mesai olarak değerlendirilip alacaklarının hesaplanması gerektiği-
Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıklarının bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmesi gerektiğinin kabulünün gerekeceği-
Uyuşmazlık; zamanaşımı süresi dikkate alınarak 10.01.2009-31.12.2013 tarihleri arası tanık beyanlarına göre hesaplanan fazla çalışma ile genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı eldeki davada, tanıkların davacı ile birlikte çalıştığı süreyi aşan kısmın davacı tarafından eda edilen yemin ile ispatlandığının kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
6385 sayılı Kanunun 11. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen ve 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren, “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti” başlığını taşıyan Ek 8. maddede “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında 1/10/2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihlerinin değiştirilemeyeceği- Sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edileceği- Ortalama aylık kazancın, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katı olduğu-
Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü, hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınarak, davacının çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İstinaf başvurunun esastan reddine karar verildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin hükmüne müdahale anlamına gelecek herhangi bir ekleme yahut düzeltme yapılmasına imkân bulunmadığı- İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılmadan mevcut kararın hüküm fıkrasında düzeltme yapılmasının kanun hükümlerine açıkça aykırı görüldüğünden kararın bu sebeple bozulması gerektiği-
Uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.