İİK. nun 99. maddesine dayalı olarak açılan istihkak davalarında, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin “davalı” olarak gösterilmesinin zorunlu olduğu –Dava konusu makcuzların dava dışı üçüncü kişilere ait olduğunu ileri süren üçüncü kişinin davalı sıfatı bulunmadığı- “Takibin teminat karşılığında durdurulmasına” karar verilmediği durumlarda davacı alacaklı kişi lehine tazminata hükmedilemeyeceği-
Davalı Müdürlük tarafından ticaret sicilinden re'sen terkin edilen şirketin ihyası, yeniden tescili ve ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmasına-
Yayın gününde yürürlükte bulunan 5187 sayılı Basın Yasası'nın 13/1. maddesi gereğince, basılmış eserler yolu ile gerçekleştirilen eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlardan dolayı, süreli yayınlarda eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi ortaklaşa ve dayanışmalı olarak (müştereken ve müteselsilen) sorumlu olup hukuki sorumlular arasında sorumlu yazı işleri müdürü bulunmadığı-
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre öncelikle yüzölçümü daha büyük olan parsellerden geçit kurulmasının tercih edilmesi gerektiği-
Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı, TMK. mad. 1007 gereğince tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de, HMK. mad. 124/4 uyarınca, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğinden, temsilcide yanılma hali re'sen gözetilerek, davanın yöneltilmesi için davacı yana olanak verilmesi gerektiği-
Murisin tüm taşınmazları olduğu bildirilen davaya konu taşınmazlarını haklı ve geçerli bir neden olmaksızın vekil kıldığı oğlu vasıtasıyla ve lehine mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde, oğlunun boşandığı ancak birlikteliğini sürdürdüğü eski karısının teyzesinin kızı olan emanetçi konumundaki davalıya satış göstererek temlik ettiğinin tüm dosya içeriğiyle anlaşılmasından dolayı, 6 parça taşınmaz hakkında davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik olmadığı- İradenin bölünmezliği ilkesi ve muvazaanın sabit bulunduğu olgusu gözetilerek, 6 parça taşınmazla birlikte aynı akitte devredilen taşınmaz hakkında davanın kabul edilmesi gerekirken, anılan parsel hakkındaki davanın reddedilmesinin isabetsiz olduğu- Dava konusu taşınmazlarla kayden bir ilgileri bulunmayan davalılar ... ve ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı ve kabule göre, hükümde davacıların payları açıkça gösterilmeyerek ya da hükme esas alınan veraset ilamına atıf yapılmayarak infaz da tereddüt yaratılmasının hatalı olduğu-
Dava konusu edilen bağımsız bölümün davalının kullanımında olup olmadığı yönünde araştırma ve soruşturma yapılmamış olduğu, bu bölümün de davalının kullanımında olup olmadığının duraksamaya yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi gerekeceği-
Banka şube yetkilisinin, o şube ile ilgili bir alacak hakkında, itirazın iptali davası açabileceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.