Kooperatif genel kurulunca belirlenecek temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüzünden fazla olamayacağı, huzurdaki olayda kooperatif genel kurulunca belirlenebilecek temerrüt faiz oranı yıllık yasal faiz oranı olan %9’un yüzde yüz fazlası olan %18 oranından fazla belirlenemeyeceği, bu durumda, mahkemece, anılan yasal düzenleme çerçevesinde somut olay değerlendirilerek, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek temerrüt faiz oranı bakımından yeni bir bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Olağan genel kuruluda alınan, davacının kooperatif hakkında bir daha dava açmaması kaydıyla kooperatiften ihracının kaldırılmasına ilişkin şartın açıkça Anayasa'ya aykırı olduğu, bu şart davacıyı bağlamaz ise de anılan genel kurulda alınan davacının kooperatife üyeliği ile ilgili “ kooperatif aidatlarından doğan 3.950,00TL faiz borcunu, açmış olduğu davadan doğan kooperatife yüklenecek mahkeme ve avukatlık ücretinden mahsup edilmesine” ilişkin şartlı kararın davacıyı bağlamayacağı ve bu şartla üye kaydının bu davada elde edilmek istenen sonucu önlemeye matuf olabileceği ve şartlı üyelik kabulünün mümkün bulunmadığı da gözetilerek bu hususlardaki ihtilaf giderildikten sonra davacının talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken şartlı üyeliği tasdik eder mahiyette davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, bu ilkenin dışına çıkılmak istendiği takdirde, bu hususun genel kurulun tartışmasına açıkça sunulması veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça benimsemiş olması gerektiği- Şayet, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın, (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğünün devam edeceği- Mahkemece bilirkişi incelemesine esas olmak üzere kooperatifin defter, kayıt, belgeleri, genel kurul ve yönetim kurulu kararları üzerinde kooperatif konusunda bir uzmanın da dahil olduğu bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılarak, asıl ve birleşen dava davacılarının açık ya da zımni bir şekilde kooperatife üye olarak kabul edilip edilmedikleri, üyeliklerinin niteliği, kooperatife aidat borçlarının bulunup bulunmadığı, tapu maliki olan davalılara tahsis edilmiş olan dükkanların tahsis dayanağının ne olduğu, birleşen diğer dava davacısının ya da davalıların hangisinin üstün hak sahibi olduğu tespit edilerek, davacıların üye olduklarının anlaşılması halinde, dava tarihi itibariyle davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmeleri şartıyla tapu iptal ve tescil talebinde bulunabilecekleri hususu göz önünde tutularak bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatif aidat borcundan kaynaklanan itirazın iptaline-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatif aidat alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi- Davalının noter aracılığı ile gönderdiği istifa bildiriminin, davacı kooperatife tebliğ edildiği tarihte davalının istifasının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği- İcra takibinde istifadan sonraki döneme ilişkin talepte bulunulduğu gözetilerek, davalının daireyi hangi tarihte sattığının tapu kaydı celbedilerek belirlenmesi, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilançosu, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan ya da anasözleşme gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nden celp edilerek, kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, davalı, istifadan sonra konutu kullanmaya devam etmiş ve genel hizmetlerden faydalanmış ise, bu faydalanmanın karşılığı olan genel giderlerden, ihtarname ile temerrüde düşürülmüş olması halinde, temerrüt tarihi ile ödeme tarihi arasındaki yasal oranda işlemiş temerrüt faizinden sorumlu olduğu, yani, davacı kooperatifin sadece bu miktarı, BK'nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edebileceği gözetilerek, davalının kooperatife borcu olup olmadığının tespiti gerektiği-
Davalının davacı kooperatife üye olmadığını ve diğer ortaklardan farklı statüde bulunduğunu savunarak aidat alacağı için başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptali istemine ilişkin davada; HUMK 8. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin hangi dava ve işlerde görevli olduğunun gösterildiği; buna göre bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerektiği; davalı, davacı kooperatifin üyesi olmadığını, diğer üyelerden farklı bir statüsü bulunduğunu, bu sebeple kararlaştırılan aidat bedellerinden sorumlu olmayacağını savunmuş olup; davalının ortaklık statüsünün tespiti bakımından Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığı -
Anılan dekontlarla yapılan ödemelerin hangi döneme ait olduğu konusunda da taraflar arasında herhangi bir ittifak bulunmadığından, mahkemece belirtilen hususta taraf beyanları da alındıktan sonra bilirkişi marifetiyle kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, davalı yanca takip ve dava tarihinden sonra yapılan ödemelerden hangi döneme ilişkin bulunduğu saptanıp, takibe konu dönem için yapıldığının anlaşılması halinde yapılan bu harici ödemelerin tarih ve miktarlarının da gösterilerek 818 sayılı BK'nın 84, 6098 sayılı TBK'nın 100. maddesi hükmü de gözden kaçırılmadan infaz aşamasında dikkate alınmak üzere hüküm yerinde gösterilmeli, takip konusu dönemle ilgili olmadığının anlaşılması halinde buna uygun karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.