"davacının inşaatı sözleşmeye ve mahal listesine uygun olarak inşa edip yapı kullanma izin belgesini aldığı, SGK borcu ve binanın herhangi bir eksiğinin bulunmadığı, 'Belge' başlıklı yazı ile sözleşme gereğince isabet eden bağımsız bölümlerin eksiksiz ve sözleşmeye uygun şekilde teslim alındığının belirtildiği, davalılarca açılmış herhangi bir dava, takas ve mahsup talebinin bulunmadığı, sözleşme uyarınca binanın iskâna hazır hale geldiği ve projenin mahal listesine uygun olarak yapıldığının 2 mimar mühendis tarafından onaylanıp SGK ilişiğinin kesilmesi ile son dairenin tapusunu yüklenicinin hak ettiği, ancak davalıların devir yükümlülüklerini yerine getirmedikleri "gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Takibe konu senedin, teminat olarak verildiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borca itirazın esasına girilmediğine göre; İİK'nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, o halde; İlk Derece Mahkemesi’nin şikayetin kabulüne ve tazminat isteminin reddine yönelik kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçluların da istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Binadaki başka şahıslara ait muhtelif bağımsız bölümlerin aboneliklerinin alınması davalılara ait bölümlerin de teslim edildiğini kanıtlamadığı somut olayda davacılara ait bölümlerin aboneliklerinin hangi tarihte ihdas edildiği dahi araştırılmadığından bu itibarla üçüncü kişilerin aboneliklerinin işin teslimi gereken tarihten önce yapıldığından bahisle gecikme tazminatına ilişkin talebin reddinin doğru olmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde işin sözleşmeye uygun olarak eksiksiz ve kusursuz olarak süresinde bitirilememesi halinde yüklenicinin gecikilen her ay için arsa sahiplerine daire başına gecikme tazminatı ödeyeceği kararlaştırıldığında yüklenicinin sözleşmeye göre işi süresinde bitirerek teslim etmesi gerekirken teslim etmediği arsa sahibini teslim hususunda alacaklı temerrüdüne de düşürmediği anlaşıldığından bu durumda ... tarihinden itibaren gecikme tazminatı hesabı yapılması gerekirken sözleşmede yer alan tevhit halinde dahi aynı hükümlerin geçerli olacağını belirten ifade gözden kaçırılarak hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taraflar arasındaki tapu kaydında düzeltim davası-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Davacı vekilinin, kendisine verilen süre içinde dava değerini bildirerek, harcı tamamladığı halde, bu durum gözden kaçırılarak, mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu olan davada, ödeme makbuzları arazilerin zilyedi olan davalılar adına düzenlenmiş ise de, makbuz fotokopileri asıl ve birleşen davada davacı olan kooperatif temsilcilerince sunulmuş olup, makbuz asılları davacı kooperatifin elinde bulunuyorsa onun tarafından ödendiğine karine oluşturacağı-
Yüklenicinin, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, yapılan bu fazla işlerin ve kullanılan kaliteli malzemelerin arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve fazla işler ile kaliteli malzemeyi içeren imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümler için de yapmamış olması koşulu ile TBK. mad. 526 vd. uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebileceği ancak inşaatın ortak yerlerinde ya da davacı arsa sahibine düşecek bağımsız bölümlerde yapılan bu neviden fazla imalatların arsa sahibinin yararına olduğu gibi, yüklenicinin de yararına olacağı; dolayısıyla her iki tarafın da yararına olan böyle bir kazanımın, fazla iş olarak nitelendirilemeyeceği ve yükleniciye bunların karşılığını isteme hakkı vermeyeceği-
Nama ifaya izin, tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin davada, davalı yüklenici şirketin dava açıldığı tarihte tüzel kişiliği haiz iken yargılama sırasında Ticaret Sicil Memurluğu tarafından re'sen terkin edilerek tüzel kişiliğini yitirdiği anlaşıldığından, öncelikle davacılar vekiline, davalı yüklenici şirketin tüzel kişiliğini kazanması için ihya davası açmak üzere süre verilerek, ihya kararı alındıktan sonra davalı şirkete tebligat yapılıp yargılamaya devam olunması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.