Her ne kadar mahkemece davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm verilmiş ise de asıl dava yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına dair bir karar verilmediğine göre yenilenme talebinde bulunulmamasının olağan olduğu, bu nedenle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmeden üç aylık yasal süre içinde herhangi bir yenilenme talebinde bulunulmadığından bahisle asıl dava hakkında açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Adi ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işleminin TMK'nın 634. vd. maddelerinin kıyasen uygulanmak suretiyle gerçekleştirilmesinin gerektiği-
Yargılama sırasında harcı tamamlattırılmış dava değeri esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Mahkemece, menfi tesbit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen kooperatif üyeliğinin tespiti ve itirazın iptali davaları-
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme sonucunda karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalılar vekili, davacının emniyet kemeri takmayarak zararın artmasında müterafik kusurunun bulunduğunu savunduğu, buna göre, araçta yolcu olarak bulunan desteğin bizatihi trafik kazasının meydana gelmesinde kusuru yok ise de, kaza sırasında zararın meydana gelmesini önleyecek güvenlik tedbiri olan emniyet kemeri takmamış olmasının müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağının, buna göre BK'nun 44. maddesi uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu alacağının borçlu ile ticari ilişkiden doğan ve cari hesap şeklinde devam eden ticari ilişkiden doğduğu, dolayısıyla borcun doğumunun iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun kabulü gerektiği- Borçlu hakkındaki icra takiplerinin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, davanın süresinde açıldığı, haciz tutanaklarının İİK. mad. 105 kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu dolayısıyla dava önkoşullarının gerçekleştiği- Dava konusu taşınmaz üzerindeki fabrika binası ve tüm teferruatları ile birlikte borçlu tarafından borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek durumda olan davalıya bu tasarrufun davacının dava konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak İİK. mad. 280/1,3 gereğince iptale tabi olduğu- Diğer tasarrufun ise borçlu ile davalı 4. kişi şirketin aynı sektörde ve aynı bölgede faaliyette bulunduğu,.diğer dava dosyalarından (aynı taşınmazla ilgili başka alacaklılar tarafından davalı borçlu ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davaları) konulan ihtiyati haciz kararları nedeniyle borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK. mad. 280/1 gereğince davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerektiği-
Hakimin iştirak nafakası miktarını belirlerken; çocuğun yaşını, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarını, genel ihtiyaçları ve ana-babanın mali durumunu dikkate almasının gerekeceği-
Dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.