Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Nişanın bozulmasından dolayı kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği-
Birleştirmeye konu davalar bağımsız kimliklerini koruyacağı- Birleşen dosya hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeden, asıl ve birleşen dosyalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın yalnızca asıl dava yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu- Asıl dosya ve birleşen dosyaların karar başlığında ayrı ayrı gösterilerek hüküm kurulmamasının şekli ve usuli bir eksiklik olduğu-
Belediye tüzel kişiliğine ait taşınmazların satışlarının bağlı olduğu şekil koşulları -
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm kısmı olup, bozularak tamamen ortadan kaldırılan bir karara dayanarak muhtıra gönderilmesinin yerinde olmadığı-
Gerekçe ve hüküm fıkralarının birbiri ile çelişkili bir hükmün yaratılamayacağı-
Katkı payına ilişkin davada, eşlerin Almanya'da ve Türkiye’de çalıştığı süre ve gelir durumlarını gösteren belgelerin bulundukları yerlerden istenip, edinme tarihindeki katkı oranlarının belirlenmesi ve bu oranın dava tarihindeki değerleri ile çarpılarak tarafların katkı payı alacağının hesaplanması gerekeceği-
İtirazın iptali istemiyle açılan asıl davada, asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı yüklenici şirketin icra dosyalarında gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine verdiği cevap da gözetilerek davaya konu asıl alacak miktarının likid nitelikte olup olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 67/2 nci maddesi uyarınca icra inkâr tazminatı talebinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre asıl davada davacı-birleşen davada davalı taşeron şirket lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği- İcra inkâr tazminatına ilişkin somut ve gerekçeli herhangi bir temyiz sebebi ileri sürmediği gözetildiğinde direnme kararının onanması gerektiği-
Borçlu ile davalının kardeş olmaları nedeni ile aralarındaki tasarrufun İİK'nun 278/3-1 maddesine göre bağış niteliğinde olup iptali gerekeceği- Davalının akrabalık ilişkisi nedeniyle İİK'nun 280. maddesine göre borçlunun mali durumunu bilebilecek kişilerden olması bunun aksinin de ispat edilememesi nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceği-
Dosyaya sunulan uzman görüşlerinde ve bilirkişi raporu ile tespit edilen görüşlerin aksine tespit ve görüşler ileri sürülmüş olup, bilirkişi raporu ile uzman görüşlerinin ciddi şekilde çelişmesi halinde, alınan bilirkişi raporu ile uzman görüşleri arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünden de mahallinde keşif yapılıp yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması yerine esaslı itiraza uğrayan rapora dayanılarak uzman görüşü kararda gerekçeli olarak değerlendirilip tartışılmadan karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı- Davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde talep ettiği alacağın hangi kalemlerden kaynaklandığını belirtmediği gibi miktarlarını da göstermediği, bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde talep ettiği alacakları hangi kalemler için istediği ve miktarlarının ne olduğu açıklattırıldıktan sonra, gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, yüklenici tarafından inşa edilen 17 adet blokta yönteme uygun karot deneyleri ve beton test çekici deneyi yaptırmak ve numuneler alınmak suretiyle ve gerektiğinde inşaatın diğer teknik yöntemlerle incelemesi yapılarak, labaratuvar ortamında gerekli testler de yaptırılarak, yüklenici tarafından yapılan inşaatlardaki beton kalitesinin sözleşme ve tasdikli projesine, 1998 yılı deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı, binaların güçlendirilmesinin gerekip gerekmediği, güçlendirme yapılması suretiyle beton kalitesinin yükseltilmesinin mümkün olup olmadığı, güçlendirme gerekiyor ise yapılması gereken masrafların yine 1998 yılı deprem yönetmeliğindeki kriterler nazara alınarak hesaplattırılması, dosya kapsamındaki tüm belgelere göre davalı yüklenicinin bilirkişi kurulu raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesindeki ayrıntılı ve teknik nitelikli itirazları incelenerek ve yine yüklenici şirket vekilince sunulan iki ayrı uzman görüşü de tartışılıp, davadaki alacak kalemleri konusunda gerekçeli ve Yargıtay ve mahkeme denetimine elverişli rapor alınması, bu rapora esaslı ve hukuken geçerli itiraz olduğu takdirde ek rapor alınarak bu itirazların karşılanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.