Azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, avukatın harcanan emek ve mesaisine karşılık bir ücret takdirinin yerinde olmayacağı-
17. HD. 10.03.2021 T. E: 2020/2791, K: 2553-
Dava konusu taşınmazların değerinin %20’sinin avukatlık ücreti olarak kararlaştırıldığını iddia eden avukatın bu sözlü anlaşmanın varlığını kanıtlaması gerektiği- İşin görülmesi için gerekli olan tüm masrafların iş sahibi tarafından işin başında avukata ödenmiş olduğu karine olarak kabul edileceğinden, müvekkilinden masraflar için avans almadığını iddia eden avukatın bu iddiasını ispat etmesi gerektiği-
Asıl ve karşı davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olduğundan, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Mahkemece, davalının dayandığı avukatlık sözleşmesinin sonradan düzenlenmesi mümkün olduğundan tek başına alacağın varlığını kanıtlayamayacağı-
Davacı avukatın, vekalet görevinden azlini haklı kılan herhangi bir neden bulunmadığı, vekil konumundaki davacının, 'davanın sonucu bakımından umutlu olmadığı ve hakimin taraflı olduğu konusundaki izlenimlerini' gönderdiği notla müvekkili ile paylaşmasının olağan olduğu, söz konusu yazıda yer alan sözlerin, azli gerektirecek ve taraflar arasındaki güven ilişkisini ortadan kaldıracak nitelikte bulunmadığı, Avukatlık Kanunu'nun 174/2. maddesi gereğince, haksız azledilen avukatın, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanacağı, davacının, sözleşme gereği ve ayrıca ticaret mahkemesinin dosyasında hesaplanan avukatlık ücretine hak kazandığı gerekçesiyle, davalının icra takibine karşı yaptığı itirazın iptaline ve asıl alacak, harç, icra takip masrafları ve avukatlık ücreti gibi ferileri ile birlikte toplam miktar üzerinden çıkarılan depo kararı üzerine, belirlenen tutar mahkeme veznesine yatırıldığından, iflas davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Bilirkişiler tarafından bozma ilamında belirtildiği üzere harçlandırılmış dava değeri üzerinden yapılan hesaplamaya göre davanın tamamen reddi ihtimalinde davalı lehine hükmolunacak vekâlet ücretinin 135.269,10 TL olarak hesaplandığı, davacının tespit edilen bu bedelin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 1/3 oranında vekalet ücretine hak kazandığının kabulünün gerektiği, davacı ile davalı arasında imzalanan avukatlık sözleşmesi gereğince davacı tarafından takip edilen ve sulh olunarak sonuçlanan davanın harçlandırılmış müddeabihi üzerinden hesaplanan vekalet ücretinden davacının dava dilekçesi doğrultusunda talep ettiği bedel yönünden davasının kabulüne karar vermek gerektiği-
Vekilin azlinin haksız olduğu, avukatın tüm iş ve işlemlere dair talep ettiği akdi ve yasal (karşı yan) vekalet ücretine hak kazandığı olayda taraflar arasında yazılı bir avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığından takip ettiği davadaki harca esas değerin Avukatlık Kanununun 164/4. maddesi gereğince, %10’u ile %20’si arasında nispi (yüzde) olarak yapılacak hesaplamaya göre belirlenmesinin gerektiği- Davada taraf sıfatı olmayan müdahilin ve hakkında hüküm kurulmadığından temyiz hakkı bulunmayıp, temyiz dilekçesinin reddinin gerektiği-
Mesleki veya ticari amaçla hareket etmeyen kişilerle vekalet verdikleri avukat arasında doğan uyuşmazlığa tüketici mahkemesinde bakılacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.