Muris muvazaasına dayalı miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, dinlenen davacı tanıkları "mirasbırakanın ilk eşinden olma çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir" somut bir bilgi ortaya koymamış, aksine "dairelerden bir kısmını satarak erkek evlatlarına da ev yaptırdığını" bildirmiş, davalı tanıkları ise; "davalının çekişme konusu bağımsız bölümü bedeli ile satın aldığını, bedelin bir kısmını peşin, bir kısmını taksitler halinde ödediğini" bildirmiş olduklarından, mirasbırakanın temliki mal kaçırma amacıyla yaptığı iddiasının kanıtlanmamış olduğu-
Muris muvazaası nedeni ile açılan davalarda miras bırakanın asıl irade ve amacının tespitinin zor olması nedeniyle, değerlendirme yapılırken ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk olduğu- Somut olayda, tanık beyanlarında, davalıların satış bedeli ile borçlarını ödediklerini, mal kaçırmanın söz konusu olmadığı, davacı tanıklarının muris muvazaasının ispatına yarar bilgileri olmadığı, bir bütün halinde değerlendirildiğinde mirasbırakan tarafından yapılan temliğin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı-
Mirasbırakan eşi M.E. Yazıcıoğlu’nun maliki olduğu 260 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 45 nolu bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline, ıslahla miras payı oranında adına tesciline-
Davacıların miras bırakanın kızları, davalının ise tek oğlu olduğu, taşınmazın temliki sırasında gösterilen bedel ile gerçek değeri arasında açık fark bulunduğu, özellikle tanık anlatımlarına göre, taşınmazın satışının çevrede duyulmadığı, öte yandan bedel ödendiğinin savunulmasına rağmen intifa hakkının miras bırakan üzerinde bırakılarak yalnızca çıplak mülkiyetin devrinin hayatın olağan akışına uygun bir davranış olmayacağı, davalının taşınmazın miras bırakan tarafından satın alınması sırasında bedelini kendisinin ödediği ve keza muristen devralırken davacılara bedel ödediği yönündeki savunmalarının herhangi bir belge ile desteklenmediği, miras bırakanın taşınmazı satması için ihtiyacı veya makul nedeninin bulunduğunun da kanıtlanamadığı gözetildiğinde, anılan temlikin gerçek bir satış olmayıp mal kaçırma amaçlı ve bağış niteliğinde olduğu sonucuna varıldığı-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
«Muris muvazaası» ile «tenkis davası»nın kademeli olarak açılması halinde de, yetkili mahkemenin, miras bırakanın son ikametgahının bulunduğu mahkeme olduğu -
Mirasbırakanın taşınmazı birlikte yaşadığı kişinin taşınmazlarda hak iddia etmeye başlaması nedeniyle ondan korumak amaçlı olarak temlik ettiği ileri sürüldüğüne göre, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olduğu sonucuna varılması gerekeceği- İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu- İ. sözleşmesi olarak adlandırılan belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği-
Miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkin açılan davada, davacı ve davalıların M.K.'ın mirasçıları olduğu anlaşıldığı, davacı, mirasçılar Ş. ve M. K.. aleyhine muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili istemli dava açtığı ve bu davada M.K.'ın terekesini temsil etmek üzere terekeye mümessil tayinini talep ettiği- Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası mirasçılar arasında görülen bir dava olduğundan terekeye temsilci atanmasına gerek bulunmadığından, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut olmadığı sebebiyle talebin reddine karar verilmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı, terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil isteği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.