«Kazandırmanın iadeden (denkleştirmeden) istisna edilmiş olduğu»nun, her türlü delille (tanıkla) isbat edilebileceği-
Davacının ihtiyati haciz istemi İİK.'nun 281/2 maddesine dayalı olup, bu istem mahkemece "...İİK.'nin 281/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz açılmış ve devam eden bir dava sırasında talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbir olup dava açılmadan bu madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile reddedilmiş olsa da tasarrufun iptali davası öncesinde ihtiyati haciz istemini yasaklayan bir hükmün bulunmadığı-
Paydaşın serbest iradesi ile taşınmazın üçüncü kişiye satması ha-linde şuf’a hakkının doğacağı, cebri icra sonucu gerçekleşen satışlarda (ihalelerde) şuf’a hakkının doğmayacağı-
Senetsizden mirasbırakanın bağışından söz edilerek 01.04.1974 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı belirlenmek suretiyle mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı-
Haczi ayakta olan davacının, sıraya itiraz etmekte hukuki yararının bulunduğu- Borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri iddiasına dayalı aşılan davada, ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu ve davalının alacağının gerçek bir alacak olduğunu birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği-
İ.lı işleme dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, ilk el durumundaki kişinin davada yer almasının sağlanması gerektiği- İ.lı işleme ilişkin tanık beyanı üzerinde durulması gerekeceği- Davacıların murisi tarafından yapılan temlikin, inançlı işlem olduğunun saptanması durumunda murisin herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığının, borcun ödenip ödenmediğinin saptanarak herhangi bir borcunun olmadığının saptanması halinde, ara malikler davalılar ile son kayıt maliki olan davalının iyiniyetli olup olmadığının, bir başka ifadeyle TMK'nin 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının saptanması gerektiği-
Haciz, borçlunun huzurunda yapılmış olduğundan ve borçlu ve borçlunun kardeşine ait belgeler haciz mahallinde görüldüğünden, mahcuzların borçlunun elinde bulunduğunun kabulü gerektiği-
Katılma alacağı davasında, kabul edilen alacak katılma alacağı olduğuna göre TMK'nun 239/son maddesi uyarınca alacağa karar tarihinden geçerli olmak üzere faiz yürütülmesi gerekeceği-
TBK. mad. 19 uyarınca muvazaalı muvazaalı işlemin iptaline karar verilebilmesi için sadece bedel farkının yeterli olmadığı- İşlemin iki tarafınında fikir birliği içinde olması gerektiği- Davalı borçlu ve üçüncü kişilerin birbirlerini tanıdıkları veya yakınlıklarının olduğu iddia ve ispat edilemediğinden, mahkemece, üçüncü kişilerin kötüniyeti ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mirastan doğan iştirak halindeki mülkiyette, ortaklardan birinin ya da birkaçının kendi adına MK.nun 683. maddesi hükmüne dayanarak üçüncü kişilere karşı açtığı elatmanın önlenmesi davalarında, davanın yürütülebilmesi için diğer ortakların onamının (muvafakatının) alınması ya da MK.nun 640.maddesi uyarınca bir mümessil tayin ettirilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.