Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payı oranında tescil istemi-
Uyuşmazlığın, TBK.'nin 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu-
Feshin geçersizliği ve işe iade davasında, asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu takdirde, her iki işverene birlikte dava açılmasında işçi açısından yarar olduğu- Muvazaa olmadığı sürece, alt işveren işçisi ile ilgili davada istemin ve verilecek kararın, feshin geçersizliği ve işe iade yönünden alt işveren; ancak feshin geçersizliğine bağlanan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden her iki işverenin birlikte sorumluluğu kapsamında olması gerektiği- Asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşmenin muvazaalı olması halinde ise, asıl işveren başlangıçtan beri gerçek işveren olduğundan, davanın tarafının asıl işveren olması gerektiği- Alt işverenin bu anlamda işverenlik sıfatı bulunmadığından, taraf sıfatının da olmayacağı- Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün alt işverende olduğu- Asıl işverenin iş ilişkisinde, sözleşmede taraf sıfat bulunmadığından, işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemeyeceği- Asıl işverenin işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden alt işverenle birlikte sorumluluğunun bulunduğu- Zorunlu dava arkadaşlığı dışında, bir kişinin dahili dava yolu ile davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
Mirasçıların birbirleri aleyhine açtıkları davalarda paylı mülkiyet hükümlerinin uygulanacağı-
Feshin geçersizliği ve işe iade davasında, asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu takdirde, her iki işverene birlikte dava açılmasında işçi açısından yarar olduğu- Muvazaa olmadığı sürece, alt işveren işçisi ile ilgili davada istemin ve verilecek kararın, feshin geçersizliği ve işe iade yönünden alt işveren, ancak feshin geçersizliğine bağlanan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden her iki işverenin birlikte sorumluluğu kapsamında olması gerekeceği-
Davacı üçüncü kişinin istihkak iddiasının alacaklılar toplantısında reddedilmesi halinde, bu red kararının üçüncü kişiye tebliğinden itibaren, üçüncü kişinin 7 gün içinde istihkak davası açabileceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-
Dava konusu araçlara ilişkin fiili bir haczin (muhafazasının) söz konusu olmaması, davalı şirketin ihtiyati haciz talebinde bulunmasında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispat edilememiş olması dikkate alındığında davacı şirket lehine manevi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığı-Dava konusu araçların ihtiyati haciz yoluyla tescil kayıtları üzerine haciz konulması işleminin, davalı banka tarafından davacı şirkete karşı açılan tasarrufun iptali davasında gerçekleştiği, ihtiyati haciz talebinde bulunanın davalı banka olduğu, bu durumda davacı şirket tarafından konulan ihtiyati haciz nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile davalı bankaya husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı bankanın daha sonra alacağını başka bir şirkete devrettiğini, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmesinin yerinde olmadığı nazara alınarak, davalı vekilinin pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği yönündeki istinaf itirazlarına itibar edilmediği-
Haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişi her ne kadar üçüncü kişi şirketin yetkilisi olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş ise de, dosya arasında bulunan vekaletnameden, istihkak iddiasında bulunanın T.C. sınırları dahilindeki gayrımenkulleri satma, araç satış ve alım işlemleri ile hesap açma ve para çekme, vergi ve muhasebe işlemleri yapma, elektrik, doğalgaz, telefon ve su bağlatma, abonelik iptalleri, ADSL abonelik ve devri işlemleri gibi konularda yetkili olduğunun anlaşıldığı, üçüncü kişi şirketi idari olarak temsil etme yetkisinin bulunmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen yedi günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunulmadığı gözetilerek, davacı alacaklının istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
"Satış bedeli" ile "satış tarihindeki gerçek değer" arasında "pek aşağı bir bedel farkı" bulunmadığından, iptâl nedeni olamayacak satışlar-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.