Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescili ile tenkis isteği-
Taraflar dilekçelerinde tanık deliline dayandıkları halde mahkemece ön inceleme duruşmasında tanıklarını ve diğer delillerini bildirmeleri hatırlatılıp, davanın esasına girilerek, gösterdikleri veya gösterecekleri deliller toplanıp, tanıkları dinlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Uyuşmazlığın bedelsiz senedi kullanma , haksız şikayet , haksız takip ve haksız hacizden kaynaklanan kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkin olduğu - Senedin teminat senedi olarak alındığı , işverenin zararının ispat edilemediği , davalının teminat senedi olarak verildiğini bildiği ve davacıdan alacağı bulunmadığı halde, iş sözleşmesi uyarınca alacağını almak için dava açarak davayı kazanan davacı aleyhine olacak şekilde ona yapılacak ödemeyi sonuçsuz bırakma amaçlı olarak icra takibine konu etmesi , menkul ve maaş haczi yapılması eyleminde, kötü niyetli ve ağır kusurlu davrandığı - Hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçların yüz kızartıcı suçlar olması nedeni ile hırsızlık ve dolandırıcılık gibi ağır sonuçlar doğurabilecek bir konuda şikayet hakkının kullanılmasından önce yeterince ve ciddi olguların varlığının belirlenmesi, acele davranılmaması ve kayıtsızlık da gösterilmemesi gerektiği , dolayısıyla ekonomik yönden güçsüz olan işçi hakkında , sonraki iş yaşamını da etkileyecek dolandırıcılık eyleminden şikayetçi olunurken yeterince ve ciddi olguların varlığının belirlendiğinin söylenemeyeceği- Manevi tazminat taleplerinde takdir edilecek paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşıdığından, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği - O halde bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-
22. HD. 14.02.2019 T. E: 2018/11183, K: 3474-
Alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açtığı davada, öncelikle borçlu hakkında 3. kişinin şikayeti üzerine yürütülen ceza soruşturmasının akıbetinin araştırılarak ilgili ceza dosyasının getirilmesi, borçlu şirketin ticari defterleri, banka kayıtları, ticaret sicil kayıtları ve varsa vergi kayıtlarının getirtilmesi, yurt işletmesinin devredildiği ve karşılığında senetler alındığı anlaşıldığından, devirlerin muvazaadan ari olup olmadığının ortaya konulması bakımından, borçlu şirkete ait defterlerinin (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) incelenmesi, dava dışı şirket tarafından ödemelerin yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, taraflar arasındaki organik bağın araştırılması, 3. kişinin satın aldığını bildirdiği mallara ilişkin faturalar ile davaya konu mahcuzların karşılaştırılması, 2014 yılı itibariyle 10.000 TL sermayesi olan borçlu şirketin işlemleri ve hesapları incelenerek takibe konu alacağın kaynağının ve gerçek bir alacak olup olmadığının araştırılması için dosyanın mali müşavir ve hesap uzmanının bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor düzenlettirilmesi gerektiği-
Her ne kadar davacı üçüncü kişi defterlerinde borçlu şirketin İspanya’dan ithal ettiği, gümrük belgeleri ile sabit olan menkulleri dava dışı şirkete sattığı tespit edilmiş ise de, aynı zamanda dosya kapsamındaki belgelerden davacı şirketin de davalı borçlu şirketten doğrudan mal alımı yaptığının da anlaşıldığı, dava dışı şirket., davacı şirket ve davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin tespit edilebilmesi ve tarafların iddiaları hakkında somut ve açık değerlendirme yapılabilmesi için tarafların tüm delilleri toplanarak davalı borçlunun defterleri de incelenmesi gerekirken sadece üçüncü kişi defterleri üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulmasının yeterli olmadığı-
İİK mad. 277 vd. maddelerinde sözü edilen iptal davalarının, borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış tasarrufların alacaklı davacı yönünden hükümsüz kılınması için açılabileceği, geçersiz olan tasarruflara karşı tasarrufun iptali davası açılamayacağı- Şirket hisselerini devreden davalı borçlunun kısıtlı olmadığının ve devir sözleşmesinin geçerli olduğunun anlaşılması halinde, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği gözönüne alınarak, borçludan iptale konu şirket hisselerini alan kimselerin, hisseleri satın aldıkları tarihte şirket hissedarı olan kişiyle aralarındaki akrabalık bağının araştırılmasının yapılması, davalıların hisselerini aldığı şirketin ticaret sicil kayıtları incelenerek şirket ile geçmiş dönemde her hangi bir bağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve dinlenen tanıkların davalıların, borçlu ile aynı işyerinde çalıştıkları yönündeki beyanları dikkate alınarak bu durumların araştırılması gerektiği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilmeleri gerekeceği-
Vasiyetnamelerin kayıtsız şartsız tenkise tâbi oldukları–
Davacıların murislerinin kendilerinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiği taşınmazla ilgili olarak tapu iptali ve tescil talep ettikleri davada, miras bırakanın gerçek irade ve amacının tespiti bakımından mahkemece, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır, taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ile diğer delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli, her bir mirasçıya geçen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.