Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilmeleri gerekeceği-
Vasiyetnamelerin kayıtsız şartsız tenkise tâbi oldukları–
Davacıların murislerinin kendilerinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiği taşınmazla ilgili olarak tapu iptali ve tescil talep ettikleri davada, miras bırakanın gerçek irade ve amacının tespiti bakımından mahkemece, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır, taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ile diğer delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli, her bir mirasçıya geçen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
22. HD. 23.10.2018 T. E: 13700, K: 22862-
Somut olayda davacıların bedeli paylaşma konu araç üzerinde bir hacizleri bulunmadığı, sadece davacılar yararına tedbir konulduğu, anlaşıldığından, tedbir nedeniyle davacılara satış bedelinden pay ayrılamayacağı ve adı geçenlerin sıra cetvelinin iptalini istemekle hukuki yararı bulunmadığı-
İflas talebinin son ilan tarihinden itibaren yasal 15 günlük sürenin geçirilmesinden sonra iflas davasına müdahale talebinde bulunmuş olan alacaklıların verilen kararın temyiz hakkına sahip olmadıkları –İİK.’nun 179. maddesinin “sermaye şirketinin aktifinin pasifini karşılamaması nedenine dayalı iflas istemine ilişkin olduğu-
Borçlu davalının mal varlığına girmesi gereken miras payından feragat etmesi halinde, mahkemece davalıların kardeş olması nedeniyle davanın İİK.nın 278 ve 280. maddeleri uyarınca kabulü gerektiği-
Maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabul edilmesi gerektiği - İstirdat davasında takip dosyasında yapılan ödeme hangi para birimi üzerinden yapılmışsa o para birimi üzerinden hüküm altına alınması gerekeceği - Döviz cinsinden olan takiplerde kötü niyet tazminatına hükmedilirken Merkez Bankasının efektif satış kuru karşılığının rakamsal olarak belirlenmesi suretiyle %40'ı oranında tazminata hükmedilmesi ya da doğrudan %40'ı karşılığının rakamsal değerinin belirtilmesi ve istirdadına karar verilen USD cinsinden dövize Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'un 4/a maddesi uyarınca faize hükmedilmesi gerekeceği -
Davalının yargılama aşamasında davaya karşı çıkması ve mahcuz araç üzerindeki haczin kaldırılması için herhangi bir girişimde bulunmaması halinde davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle, tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği-
Takip alacaklısına karşı açılan davada, açıkça sıra cetvelinin iptali davası açtıkları hususu vurgulandığından ve maaş haczine ilişkin işlemler sıra cetveli hükmünde olduğundan, dava dilekçesinde ileri sürülen maddi olgulara göre açılan davanın muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada yer almasına gerek olmadığı- "Maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların sıraya konulacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe diğerine geçilemeyeceği, maaş hacizleri ile ilgili yapılan bu sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olmadığından davanın da sıra cetveline itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği, davanın TBK. 19 muvazaa nedenine dayalı iptal davası olduğu ve öncelikle taraf teşkilinin sağlanarak genel hükümlere ve ispat kurallarına göre yargılama yapılması gerektiği yönünde görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.