‘’Sözleşme‘’ başlıklı belge aslının davalı taraftan ibrazının istenmesi, aslının ibrazı halinde anılan belgedeki imzaların kendilerine ait olup olmadığına ve içeriğine ilişkin davacıların beyanlarının alınması, belirtilen eksiklik yerine getirildikten sonra diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tanık beyanlarından ve yapılan işin niteliğinden davacının ücret yanında harcırah alarak çalıştığı anlaşıldığından işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş ve fesih tarihi de belirtilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından emsal işçi ücretinin ve harcırahının ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip davacının hakettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidileceği- Davacının hafta tatili ücretini de ayrı bir alacak olarak talep ettiğinden öncelikle hafta tatili gününün hangi gün olduğu tespit edilmeli, bunun yanında mükerrer hesaplamaya sebep verilmemesi için davacının hafta tatili ve fazla mesailerinin takograf kayıtlarına göre ayrı ayrı belirlenerek hafta tatili gününde günlük çalışma süresini aşan çalışmalarının fazla mesai olarak değerlendirilip alacaklarının hesaplanması gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya konu her iki taşınmaz bakımından da miras bırakanın gerçek iradesinin saklı payı zedeleme kastı olmadığı gözetilerek, davanın tümden reddi gerekeceği-
Alacaklının, ayrıca iptal davası açmadan, İİK. 99’a göre açtığı istihkak davasında muvazaa iddiasında bulunabileceği—
Nam-ı müstearın, tasarrufun iptali veya TBK'nun 19.maddesine göre dava yönünden, alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırması olduğu, mal varlığına ilişkin bu tür davaların HMK'nun 2. maddesi gereğince genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği-
Muvazaa iddiasına dayalı davaların hiçbirinin hak düşürücü süreye ya da zamanaşımına (3402 Sayılı Yasanın 12.maddesinin uygulanması gereken haller hariç) tabi olmayıp, her zaman açılabilecek davalardan olduğu; zira, süre ya da zaman geçmekle muvazaalı işlemin geçerli hale gelebilmesine yasal olanağın olmadığı- Mirasbırakanın davalılara 14.06.1967 tarihinde bağış suretiyle pay temliki işleminde, 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı; miras bırakanın ölüm tarihi olan 21.08.1967 tarihinde yürürlükte bulunan 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin tenkisle ilgili hükümlerinin davada dikkate alınacağı- 743 sayılı yasanın 513. maddesi uyarınca “Tenkis davasının mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren bir sene içinde açılabileceği, diğer tasarruflarda mirasın açılma tarihinden itibaren beş yıl geçmesiyle düşeceği " hükme bağlandığından davalıların süresinde zamanaşımı definde bulunmadıkları; mahkemece, mirasbırakanın ölüm tarihi gözetilmek suretiyle açılan tenkis davasında, zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karara verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı-
Davacıların, davalının maliki olduğu aracın karıştığı kazada murislerinin vefat etmesi nedeniyle davalı aleyhine genel mahkemede dava açtığı; davanın niteliği hakkında yanılgıya düşüldüğü, bu dava için tasarrufun iptali davası için aranan şartların aranmadığı, davacının açtığı tazminat davası sonucu beklenerek, davacının talebi doğrultusunda BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak ve tedbir davaları-
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen kararın Yargıtay ilgili Dairesince verilen bozma kararı üzerine yerel mahkemede yeniden yapılan yargılamada önceki kararda direnilmiş ama bu direnme kararı verilirken eski hükmü geçersiz kılacak yeni bir hüküm kurulmuşsa da, bu durumda dosyanın ‘Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna’ değil ilk bozma kararını veren ilgili Daireye gönderilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.