Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen kararın Yargıtay ilgili Dairesince verilen bozma kararı üzerine yerel mahkemede yeniden yapılan yargılamada önceki kararda direnilmiş ama bu direnme kararı verilirken eski hükmü geçersiz kılacak yeni bir hüküm kurulmuşsa da, bu durumda dosyanın ‘Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna’ değil ilk bozma kararını veren ilgili Daireye gönderilmesi gerekeceği-
Borçlunun, karısının kardeşine taşınmazını devir ettikten yedi gün sonra alacaklısına çek keşide etmesi halinde yaptığı devrin muvazaalı sayılacağı–
Bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerinde davacının 08.05.2013 tarihinde haciz işlemi yaptığı ve 28.04.2014'te satış avansını yatırdığı, bu nedenle davacının haczinin ayakta olduğunun anlaşıldığı, mahkemece haczin ayakta olduğu ve davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davacının muvazaa iddiasına ilişkin deliller toplandıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mirasçılardan bazıları tarafından imzalanan ve dosyaya ibraz edilen "miras sözleşmesi akdi" başlığını taşıyan belgede çekişmeli taşınmazların belge tarihine kadar yapılan ödemeler sebebiyle davalıya verildiği belirtilmiştir. Mahkemece, anılan belgenin davaya etkisinin ne olduğu veya ne olacağı üzerinde durulmamış, bu konuda gerekli irdeleme ve değerlendirme yapılmamıştır. O halde, anılan belgenin de değerlendirilerek davaya etkisinin ortaya konulması, ondan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
İş mahkemesinin yetkisinin kamu düzeniyle ilgili olduğu, hakimin, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisinin de res'en yetkisizlik kararı verebileceği- Davacı davalılardan ... A.Ş.'nin asıl işveren şirket olduğunu, diğer davalı şirketlerin ise alt işveren olduklarını iddia etmekte olup davacı vekili tarafından ticaret sicil gazetesine göre davalılardan diğer A.Ş.'nin yerleşim adresi Konak İzmir olarak göründüğü, diğerlerinin ticaret sicil kayıtları ise dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, taraf teşkili sağlandıktan sonra, dava tarihi itibari ile davalı şirketlerin güncel ticaret sicil kayıtları celp edilerek ve tüm dosya kapsamında yer alan deliller birlikte değerlendirilmesi ve mahkemenin yetkili olup olmadığı konusunda karar verilmesi gerektiği-
Bir taşınmazın “vakıf mal” sayılabilmesi için Medeni Kanununun yürürlüğünden önce mi, sonra mı vakıf edildiğinin araştırılması gerekeceği–
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğine ilişkin davada, davacı muvazaa iddiasını mevcut delillerle usulünce kanıtlayamamış, aksine dinlenen davalı tanıkları yapılan işlemlerin gerçek satış olduğunu bildirmiş olduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
MK. 763. maddesi uyarınca satılan taşınır malın mülkiyetinin alıcıya geçmesi için taşınırın alıcıya tesliminin (zilyetliğin devrinin) zorunlu olduğu, satış sözleşmesinin noterde düzenlenmesinin sonucu değiştirmeyeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.