Dava dilekçesinde "davacının 18.08.2008-15.08.2010 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde çalışmakta iken davalı işyerinden çıkışının yapıldığını, aynı gün işyerine gelen dava dışı ...AŞ firması yetkilililerince, yeni iş sözleşmesini imzalanmadığı takdirde davalı işyerinde çalışmaya devam edemeyeceğinin ifade edildiğini, işten çıkma baskısı altında sözleşme imzaladığını ve aynı şekilde çalışmaya devam edildiğini, davalı şirketin bu yola başvurması ile ücretlerin ve sosyal hakların düşürüldüğünü" ileri sürmüş ve davalı ile dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususu mahkeme tarafından yeterli derecede araştırılıp değerlendirilmemiş, özellikle, davalı firma ile dava dışı AŞ şirketi arasında yapılan sözleşme içeriği, sözleşme içeriğinde alınan hizmetin kapsamı ve davalı firmanın faaliyet konusu, alt işveren şirket tarafından yapılan işte davalı firmanın işçisi çalışıp çalışmadığı gibi hususlar araştırılmamış olduğundan, mahkemece, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin hizmet alım sözleşmeleri ve eki şartnameler getirtilerek, genel muvazaa denetimine ilişkin olarak gerekirse uzman bilirkişiler eşliğinde keşifle yerinde inceleme yapılması, davacının fiilen yaptığı iş ve bu işin hizmet alım sözleşmesi kapsamında belirlenen iş olup olmadığının tespit edilmesi, işyerinde davalı asıl işveren işçileri ile dava dışı alt işveren işçilerinin aynı işi yapıp yapmadıkları, davalı ile dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
İİK.’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş bulunan “ticareti terk suçu”nun ticaret şirketi temsilcileri tarafından işlenemeyeceği-
Arsa Ofisi Kanunu ile konulan sınırlandırmanın kamu hukukundan doğan bir sınırlandırma olduğu, tarafların iradesi ile sınırlandırmanın değiştirilmesi veya kanunda öngörülen şartlar gerçekleşmeden sınırlan-dırmanın kaldırılmasının mümkün olmadığı (MK. 731)- Antalya İli Özel İdaresi tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğünden satın alınarak, ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasının sağlanması amacıyla Valilik ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen protokol gereği ofise devredilen arsaların ofisçe kooperatiflere devri ve kooperatif ortaklarına dağı-tı-mını takiben 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununun 11’nci maddesi uyarınca tapu kayıtlarına konulan “satış şartlarına uygun inşaat ikmal edilmedik-çe üçüncü şahıslara satılamaz, bağışlanamaz veya haczolunamaz” yolundaki şerhin hüküm ve sonuçlarının sözleşme ile ortadan kaldırılamayacağı, değiştirilemeyeceği ve süre sonunda bu şerhin hükümsüz hale gelmeyeceği"ne ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararı-
Borçlunun ortağı ya da temsilcisi olan davalı-üçüncü kişinin, borçlunun mali durumunu ve alacaklılarından mal kaçırma kasdını bilebilecek kişilerden olduğu–
Mahkemece hüküm altına alınması gereken nispi karar harcı ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar yararına taktir edilmesi gereken avukatlık ücretinin davacıların miras paylarına isabet eden dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması ve davanın açılmasına sebebiyet veren davalıların kabul beyanının ilk celse gerçekleştiği dikkate alınarak karar ve ilam harcının üçte ikisinden sorumlu tutulmaları gerekeceği-
“Fonun alacaklı olduğu ve İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı" (5411 s. Bankacılık Kanunu mad. 138/4)- 5411 s. Kanunun 138/4. maddesinin alacaklı banka yönünden, 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Mahkemece davacıya tapuda gösterilen satış bedeli ve masrafları üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanılmayacağının sorulması, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek önalım bedelinin nakten depo edilmesi için süre ve olanak tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkin davada, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, asansör imalatının inşaat süresine ne ölçüde etki ettiğinin ve buna bağlı olarak işin teslimi gereken tarihin ve gecikme tazminatı miktarının belirlenmesi gerektiği- Gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı iş bedeline ilişkin olarak, ıslaha konu miktarlar yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Mirasçı bırakmadan vefat eden kişinin mallarının Hazineye kalacağı -Bu yerler hakkında «kazandırıcı zamanaşımı» hükümlerinin uygulanamayacağı -
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemi- Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu- Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinin de büyük önem taşımakta olduğu- Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.