Tapulu taşınmazın harici satışına değer verilemeyeceği ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmeyeceği, ancak tapulu taşınmazın haricen satılması ve alıcısına teslim edilmesi (zilyetliğinin devredilmesi) halinde satın alan kişi yönünden kişisel hak sağlayacağı, Türk Medeni Kanunu'nun 994. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmazı alıkoyma hakkına (hapis hakkına) sahip olacağı-
İhtiyati haciz talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma olanağının getirildiği, ancak temyiz edilen bir kararın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilip, süresi içerisinde temyiz edilmiş olmasının ve ayrıca, gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup, esasen Yargıtay denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılmasının mümkün olduğu-
Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmamasına, davalılar arasında akrabalık, yakın arkadaşlık sosyal ve hukuki ilişki olduğunun, yani davalı ...’in İİK’nun 280/1 maddesi kapsamında kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamaması nedeniyle davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
“Bedelde muvazaa yapıldığı”na ilişkin iddianın, ileri süren (davacı) tarafça kanıtlanması gerektiği, keşifte tesbit edilen bedelin bu konuda yeterli sayılamayacağı -
Ölünceye kadar bakım akdi ve satışa konu taşınmazlar bakımından muvazaa olgusu bulunup bulunmadığı yönünden açılan davalarda; şahit dâhil her tür delille ispat mümkün olduğundan, mahkemece bu konuda araştırma yapılıp gerekli incelemelerin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, “yazılı belge bulunmadığı” gerekçesiyle “davanın reddi”nin doğru olmayacağı-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Davacının miras bırakının kızı, davalıların ise murisin oğulları ve gayri resmi birlikte yaşadığı kişi olduğu; miras bırakanın varlıklı ve zengin bir kişi olup satış ihtiyacının bulunmadığı, davalının ev hanımı olduğu ve alım gücünün bulunmadığı, diğer davalıların da alım güçlerinin bulunduğunun sabit olmadığı, satış bedeli ile gerçek bedel arasında fahiş fark bulunduğu, bu nedenlerle miras bırakanın dava konusu taşınmaz paylarını ( kat irtifakı tesisi ile bağımsız bölümleri) temlikteki gerçek iradesinin, mal kaçırmak olduğu-
22. HD. 05.02.2019 T. E: 2017/20107, K: 2318-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.