Tapusu koca adına çıkarılmış olan dairenin satış bedelinin aralarındaki anlaşma uyarınca karı-koca tarafından birlikte ödenmesi halinde, kadının tapu kaydının 1/2 oranında iptali ile kendi adına tescilini isteyemeyip, sadece tazminat isteyebileceği-
Ölünceye kadar bankaya gözetme sözleşmesi ile bakım borçlusuna temlik edilen taşınmazın, başkasına devredilmesini önleyen bir yasa hükmü bulunmadığı, BK. 513 (şimdi; TBK. mad. 613), MK. 893 ve 894 hükümlerinin bakım alacaklısı yararına yasal ipotek hakkı tanımış olduğu-
Mirasbırakanın eşinin 1976 yılında öldüğü, o tarihten sonra ölünceye kadar mirasbırakana davalıların baktığı, murisin son iki yılını sağlık problemleri yaşayarak geçirdiği ve bu süre zarfında da her ihtiyacı ve tedavisi ile davalıların ilgilendikleri, mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığının kabulü gerekeceği-
Davacının kız çocuğu davalının ise erkek çocuğu olduğu, resmi akitteki değer ile gerçek değer arasında açık ve fahiş fark bulunduğu, taşınmazların satışından elde edilen bedelin murisin eşi adına kayıtlı başka bir taşınmaz için harcandığı yönündeki savunma satış tarihleri ile anılan taşınmazın satın alındığı tarih karşılaştırıldığında samimi bulunmadığı gözetildiğinde davalıya yapılan temlikin bedelsiz olduğunun anlaşıldığı-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesine aykırılık hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davalının, davacıya karşı bakım borcunu yerine getirmediğinden söz edilemeyeceği-
Her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunmasının zorunlu olduğu- Davanın sağ kalan eş tarafından açıldığı, miras bırakanın veraset ilamına göre sağ kalan eşin miras payı 1/2 olduğu ve bu pay üzerinden, dava devam ederken ölen eşin mirasçıları olan davacıların mirasçılık belgesindeki miras payları oranında tapu iptali ve tescile hükmedilmesi ve kalan payların kayıt maliki olan davalı üzerinde bırakılması gerekirken yazılı şekilde HMK. mad. 297/2. hükmüne aykırı olarak, infazı mümkün olmayan şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesinin, 'taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akit' olduğu; başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerinden olduğu- Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girdiği- Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu olmadığı- Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olmayacağı-
Ölümle evlatlık ilişkisi sona ereceği için evlat edinenin ölümünden sonra ona kendi mirasbırakanlarından gelen mirasın evlatlık ve alt soyuna geçmeyeceği, davacının mirasbırakana mirasçı olup olmayacağı, dolayısıyla dava açma sıfatının bulunup bulunmadığı hususunun ve hasımsız olarak açılan dava sonucunda elde edilen ve dosyaya ibraz edilen mirasçılık belgesi değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasbırakan babası Beyhan Kuzulu’nun maliki olduğu 653, 657 ve 658 parsel sayılı taşınmazları ara malikler kullanarak, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle, davalı eşine devrettiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras bırakan adına tesciline, taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi halinde bedele-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında bakım borçlusu tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda fesih hakkının bakım alacaklısı tarafından kullanılabileceği, bu hak bakım alacaklısı tarafından kullanılmamışsa, onun sağlığında kullanmadığı bu hakkı dava aşamasında mirasçılarının ileri sürmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından dinlenemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.