Kesin yetki halinin kuralının bulunmadığı ve birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu hallerde yetkili mahkemeyi seçme hakkının davacıya ait olduğu- Davacı, kesin yetki kuralının bulunmadığı bir davayı yetkisiz bir mahkemede açmışsa, seçme hakkının itiraz eden davalıya geçeceği- Davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
HMK'da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetkinin, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetki olduğu, bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkının davalılara geçeceği- Kesin yetki kuralı bulunmayan davada davalılardan sadece davalı yetki itirazında bulunduğu halde, yetki itirazında bulunmayan diğer davalı yönünden de yetkisizlik kararı verilmesinin isabetli bulunmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemi-
Davacı tarafın söz konusu maddi tazminat talepleri yönünden dava açmaktaki haklılık durumuna göre, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin tamamından davalıların sorumlu olduğu gözetilmeksizin, kararda yazılı olduğu şekilde, kabul-ret oranına göre yargılama giderinin paylaştırılması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
Araçta oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi, ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan ve bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında alınan bilirkişi raporuna göre davacının araç mahrumiyet bedeli talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Destek tazminatı hesabı yapılırken, davacının malül kaldığı, devlet memuru olduğu, maaşını almaya devam ettiği hususları dikkate alınarak, hesaplanan miktardan mahsup edilmesi gerektiği- Karayolları Trafik Kanun kapsamında olmayan tedavi giderleri için, Sosyal güvenlik Kurumu değil, zarara sebep olan araç ilgililerin sorumlu olacağı- Somut olayda; davalı işletenin aracının işletilmesi sırasında doğacak zarar nedeniyle 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu trafik sigortacısı karşılamak durumunda olduğu, davacının bir ibraname ile 156.000,00 TL ödeme karşılığında davalı şirket yönünden feragat ettiği anlaşılmakla, şayet yeni alınacak bilirkişi raporu ile sigorta şirketinin ibra karşılığı davacıya yaptığı 156.000,00 TL ödemenin zararı tamamen karşılamaması halinde davalı işleten; poliçe limitini aşan miktarda zarar varsa limiti aşan kısımdan sorumlu olacağı (aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle), eğer limitin altında bir zarar varsa davalı işleten ibra nedeni ile bu oranda sorumluluktan kurtulmuş olacağı, davalı araç sürücüsü ise poliçe ilişkisinin tarafı olmadığından ve haksız fiil sorumlusu olarak sürücünün sigorta şirketine rücu hakkı sözkonusu olmadığından, sigorta şirketi tarafından yapılan 156.000,00 TL ödeme kadar davalı sürücünün borcu sona ereceği, sigorta ödemesinin üstünde kalan zarar miktarından ise sürücünün sorumlu olacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi- Sigorta şirketi vekili, hükümden sonra dosyaya "İbraname ve Sulh Anlaşması" başlıklı belgeyi sunarak, davada hüküm altına alınan maddi tazminatın fer'ileriyle birlikte davacı tarafa ödendiğini bildirmiş olup dosyaya sunulan "İbraname ve Sulh Anlaşması" başlıklı belgenin mahkemece değerlendirilmesi yönünden kararın bozulması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemi- Davacıların murisinin hayatını kaybettiği tarafik kazası sonucu davacılar için takdir olunan (10,000 ve 5,000 TL.) manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesinin amaçlanması ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği- Avans faizi talep edilmiş olup kazaya neden olan aracın çekici ve yarı römork olması nedeni ile, ticari işlerde uygulanması gereken avans faizine hükmedilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.