Eşlerin (ya da nafaka borçlusu baba ile nafaka alacaklısı çocukların) birlikte yaşadığı dönem içinde, borçlu kocanın (babanın) nafaka yükümlülüğü olmayacağından borçlu kocanın (babanın) bu dönem için nafakadan sorumlu tutulamayacağı–
Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında  takibin kesinleştiği tarih gözönüne alındığında, "şikayet olunanın haciz tarihinin, şikayetçinin haciz tarihinden önce olduğu" gerekçesi ile "davanın reddine karar verilmesi" gerektiği-
3. HD. 26.10.2016 T. E: 2618, K: 12164-
İlama aykırılık şikayetinin İcra Mahkemesi'nce süresiz olarak degerlendirilip sonuca bağlanması gerektiği-
Birikmiş nafaka için emekli maaşından 1/4 oranında kesinti yapılabileceği-
Sanık tarafından nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle İİK. mad. 354 uyarınca, sanık hakkındaki cezanın bütün neticeleri ile düşürülmesine karar verildiğinden, kanun yararına bozma isteminin konusuz kaldığı-
İcra ceza mahkemesindeki yargılamanın sonuçlanmasına (hüküm tarihine) kadar kesinleşmemiş olan nafaka ilamında yer alan nafaka borcunu ödememenin "suç" sayılmayacağı–
Alacaklı annenin, müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve ergin olduğu tarihe kadar devam eden birikmiş “iştirak nafakası” alacağını takibe koyma hak ve sıfatının bulunduğu; babanın çocuğuna bakma yükümlülüğünün onun ergin olması ile sona ereceğini, küçük (çocuk) ergin olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa, kendi ihtiyacı için babasına karşı “yardım nafakası” açarak talepte bulunabileceği-
İİK.nun 33/2. maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa imhale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesinin gerektiği, her ne kadar taraflar arasında adiyen düzenlendiği iddia edilen protokolün, boşanma ilamı ile onaylanmış ise de, boşanma ilamı ve ferileri kesinleşmedikçe hüküm ifade etmeyeceği, nitekim anılan onay hükmünü taşıyan Aile Mahkemesi’nin boşanma kararının, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin ilamı ile davacının temyiz dilekçesinde yer verilen davadan feragati hakkında karar verilmek üzere bozulduğu, bu durumda borcun itfa edildiğinin, İİK. 33/2 maddesi koşullarında ispatlanmış olmadığı, icra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayetçinin sıra cetvelinde sıraya yönelik itirazlarının İİK'nın 101 ve 206, IV-C maddeleri kapsamında değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 142 /son maddesi uyarınca dar yetkili olan icra hukuk mahkemesinin şikayet olunanın, şikayetçinin alacağının esası ile ilgili savunma olarak ileri sürdüğü hususları tartışamayacağı, bu hususların dava yoluyla alacaklılar tarafından ayrıca genel mahkemelerde ileri sürülmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.