Şikayetçi ipotek borçlularına, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu hususun kamu düzeninden ve takip şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
Bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Kesinleşen icra takibinde borçluya, ölü babasından intikal edecek taşınmazlardaki hissesine haciz konulmasında “buna ilişkin icra memurunun işleminde” bir usulsüzlük bulunmadığı; aynı taşınmazda hissedar olan borçlunun kardeşinin kendi hissesine uygulanan bir haciz işlemi bulunmadığından, şikayette hukuki yararının bulunmadığı-
Şikayet tarihinde borçlu henüz sağ olup şikayetçi mirasçılık sıfatına sahip olmadığından ve taşınmazın maliki de olmadığından hacizlerin ve takibin iptali istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine yönelik mahkeme kararının doğru olduğu-
Şikayetçinin, ipotek veren olarak takipte yer almışlar ise de, 08.06.2010 tarihinde başlayan takipten önce 26.03.2010 tarihinde anılan taşınmazı başkasına satmış olup satış kararı ve ihale tarihi (04.03.2014) itibariyle takipte taraf sıfatı kalmadığı ve ihaleye pey süren kişi de olmadığından ihalenin feshini isteyemeyeceği-
12. HD. 03.06.2021 T. E: 3531, K: 6017-
R. hilafına elden çıktığı iddia olunan çeklerin istirdadı ve ödenen çek bedelinin tahsili istemine ilişkin davada davacı şirket yetkilisinin çantasından çalınan davaya konu üç adet müşteri çeklerinin, davalı faktoring şirketi ile dava dışı şirket arasındaki faktoring sözleşmesine dayalı olarak, dava dışı şirketin davacı adına tanzim ettiği faturadan kaynaklanan alacağının kendisine temliki nedeniyle, davalı yanca iktisap edildiği anlaşıldığından, bu çeklere dayalı alacağın sahih fatura ile tevsik edilip edilmediğinin -dava dışı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının uzman bilirkişi aracılıyla incelenerek- araştırılması ve gerçek bir ticari alım satım olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği-
Borçlunun eşinin aile konutu şerhi konulmuş olan taşınmaza ilişkin yapılan ihalenin feshini -tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla- isteyebileceği-
Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesinde hangi tarihli hacze ilişkin olarak eldeki davayı açtığını açıkça belirtmediğinden, mahkemece, 6100 sayılı HMK'nin “Hakimin Davayı A.latma Ödevi” başlıklı 31. maddesi uyarınca, davacının talebi açıklattırılarak, hangi tarihli haczin dava konusu edildiğinin netleştirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililerin satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceği- İhalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.