İşçi alacaklarının iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. maddesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemeyeceği-
İhale konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinden; taşınmaz üzerinde 3. kişi banka lehine 1. dereceden ipotek tesis edildiği, taşınmazın eski maliki borçlu tarafından ipotek sahibi bankaya satışının yapıldığı, ancak ipotek kaydının terkin edilmediği görülmüş olup, tasarrufun iptaline karar verilmesiyle, taşınmazın kaydî durumun, iptal edilen tasarruftan (taşınmazın ipotek sahibi bankaya devrinden) önceki haline döneceği; taşınmaz üzerinde şikayetçi banka lehine kurulan ipotek hakkı mevcudiyetini koruduğundan, icra müdürlüğünce ipotek alacağı dikkate alınarak işlem yapılması gerektiği-
Toplu rehin durumunda ipotek alacaklısının üzerinde toplu rehin kurulmuş taşınmazların tamamının aynı zamanda satılmasını talep etme zorunda olduğu– Satış bedelinin, ihalenin yapıldığı icra takibine konu edilen ipotekli alacaklının alacağını karşılaması gerekmediği (ipotekli taşınmazın ipotekli alacaklının kendisi tarafından satışının istenmeyip, başka bir ipotekli ya da haciz koydurmuş olan alacaklı tarafından yapılan takip sonucunda satışının istenmesi halinde, satış bedelinin ipotekli alacaklının alacağını da karşılaması gerekeceği)-
Tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından ayrı olarak başka bir takibe konu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmış durumda olduğundan, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesinin mümkün olmadığı; satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince alacaklıların sıra cetvelinin yapılması gerektiği-
Mahkemece, TMK'nun 873. ve 889. maddeleri ve Tapu Sicil Nizamnamesinin 95/1. maddesine göre işlem yapılarak, satış tarihi itibariyle rüçhanlı alacaklar toplamı, icra harç ve masrafları ile birlikte belirlendikten sonra, ipotekli taşınmazların tamamının satışa esas değerleri toplamı bulunup, bu toplam değerler birbirine oranlanmak suretiyle her bir taşınmaza isabet eden yükümlülük bilirkişiler marifetiyle tespit edilerek, ipotekle sorumlu olunan meblağ belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazilerinin, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemeyeceği, alacaklı tarafından İİK'nun 121. maddesine göre icra mahkemesine başvurarak ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere yetki almak suretiyle sulh hukuk mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açıp satış işlemini gerçekleştirilmesi gerekeceği- Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktarın oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK.nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekeceği-
Aldığı para karşılığında sattığı otomobilleri teslim etmeden iflâs eden oto bayiine ödedikleri parayı, iflâs masasından faizi ile birlikte geri alan müşterilerin, ayrıca teslim alamadıkları otomobillerin değerini masadan talep edemeyecekleri–
Aynı sıra cetveline karşı, aynı yer sayılan mahkemelerde açılmış başka şikayetler olup olmadığı araştırılıp, varsa HMK'nın 166/4. maddesi uyarınca birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile önce esas kaydı yapılan dosya üzerinde 166/1. maddesi uyarınca işbu dosyanın birleştirilmesi, önce yapılan şikayetin bu şikayet olduğunun tespiti halinde diğer dosyaların bu dosya ile birleşmesinin beklenmesi, mahkemelerince birleştirme kararı verilmemesi halinde şikayetlerin sonuçlarının beklenmesi, aynı yer sayılmayan mahkemelerde açılmış başka şikayetler olması halinde ise, yine o şikayetlerin de sonuçlarının beklenmesi gerektiği-
İİK'nun 140/2. maddesi yollamasıyla, İİK'nun 206/c. maddesinin hacizde kıyasen uygulanmasından kaynaklanan rüçhan hakkı, haciz uygulamasından önceki 1 yıllık nafaka alacağını kapsadığı, bu miktardaki nafaka alacağının tespit edilerek rüçhanlı olarak 1. sırada ödenmesi gerekirken alacağın tamamının rüçhanlı alacak olarak nazara alınmasının doğru görülmediği-
Davacının, iflas tarihi olan 04.03.2009 tarihi itibari ile davalıya kullandırdığı krediler ve teminat mektuplarından dolayı 33.311.016,47 TL alacağının bulunduğu, iflas idaresince, alacaklı bankanın kayıt başvurusu yapılırken eklenen belgelerinden alacak miktarının hesaplanamadığı, iflas dosyasındaki tapu kayıtlarından davacıya ait 23.06.2004 tarih ve 519 yevmiye numaralı 13.000.000 USD tutarlı ipotek nedeniyle İİK'nun 231. maddesi uyarınca iflas tarihi itibari ile döviz kuru üzerinden 22.399.000,00 TL hesaplanarak rüçhanlı alacak kaydının kabul edildiği, taleple bağlılık ilkesi uyarınca rüçhanlı alacak olarak kabul edilen 22.399.000 ,00 TL mahsup edildiğinde davacının 10.179.016,93 TL daha alacağının bulunduğu ve bu miktar üzerinden iflas masasına adi alacak olarak kayıt edilmesi gerektiğine yönelik mahkeme kararının isabetli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.