• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 629 - Yürürlükteki kanunun 569 uncu maddesini karşılamaktadır.

    Madde İsviçre Medenî Kanununun 590 ıncı maddesindeki aslına uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiş, kenar başlığı ile birlikte arılaştırılmak suretiyle daha anlaşılır hâle getirilmiştir.

    Maddenin ikinci fıkrasında, yürürlükteki metinden farklı olarak, mirasçı-ların deftere yazılmayan borçlardan sorumluluklarında «mirastan kendisine dü-şen miktar ile sorumlu» olmaları esası yerine «zenginleşmeleri ölçüsünde so-rumlu» olmaları esası kabul edilmiştir. Bu yolla, mirasçının iyiniyetli olup olmaması, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre gözönünde tutularak karara bağlanacaktır. Çünkü yürürlükteki mirasçıları, iyiniyetli olup olmamalarına bakmaksızın sorumlulukları bakımından eş değerde tutmaktadır.

    Yürürlükteki metinde yer alan «rehin ve teminat» ifadesi yerine, bu tür teminatlar dışında kalan teminatları da içerecek şekilde «güvence» sözcüğü kullanılmıştır.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 553 - Madde, yürürlükteki kanunun 569. madde-sini karşılamaktadır. Kaynak İsviçre Medenî Kanununun 590. maddesine uygun olarak madde üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

    İkinci fıkrada da, gene kaynak kanuna uygun olarak, sorumluluğun mirasçının zenginleşmesi ile sınırlı olacağı belirtilmiştir.’:

     

    «2. Defter dışı sorumluluk

    Madde 553 - Alacaklarını süresi içinde yazdırmayan alacaklılar mirasçıyı ne şahsen ne de tereke malları için takip edebilirler.

    Şu kadar ki, alacaklının kusuru olmadan deftere yazdı-ramadığı veya bildirdiği hâlde deftere yazılmamış alacakları için, mirasçı, zenginleşmesi tutarında sorumlu olur.

    Alacaklılar tereke malları ile teminat altına alınmış olan alacaklarını bu teminat ölçüsünde herhalde ileri sürebilirler.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Maddenin kenar başlığı sadeleştiri-lerek «defter dışı sorumluluk» biçimine konulmuştur. İfade dü-zeltilmiş, terimler yukarıki maddelere uygun duruma getiril-miştir. Maddenin son fıkrasındaki «teminat» kelimesi lüzumsuzdur. Bu kelime esasen İsviçre aslında da yoktur; kefalet teminatı için 570 inci maddede kural vardır. Bu sebeple bu kelime çıkarılmış bulunmaktadır. Yine üçüncü fıkradaki «herhalde» kelimesi yerine daha açık olarak «deftere geçirilmemiş olsa bile» deyimi kullanılmıştır.

    2) Biçim değişikliği: Yürürlükteki metinde üç cümleli bir tek fıkra olan bu madde, ayrı ayrı üç kuralı kapsadığından, üç müstakil fıkra durumuna getirilmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: Maddenin ikinci fıkrasının sonundaki «mirasçı yalnız mirastan kendisine düşen miktar ile sorumludur.» ibaresi yerine «mirasçı ancak malvarlığında miras dolayısiyle olan artma oranında sorumludur» denilmiştir; zira kendisine düşen miras payı ile mirasçıyı mutlak olarak sorumlu tutmak adaletsiz sonuçlara görülebilir. Zaten bütün müellifler oybirliğiyle burada miras payı ile mutlak olarak sorumluluğu değil, sebepsiz maledinme kurallarına göre sorumluluğu, yani malvarlığında meydana gelen artma oranında bir sorumluluk mevcut olduğunu kabul etmektedirler. Eğer böyle bir artma yoksa, meselâ mirasçı eline geçmiş olan miras payını, iyiniyetle, yani bir gün geri vermek zorunda kalacağını bilmeksizin veya bilecek durumda olmaksızın fakirlere dağıtmış veya bir seyahatte harcamış ise, malvarlığında miras sebebiyle bir artma mevcut olamıyacağından, artık onun sorumluluğu söz konusu olamaz. İşte bu fıkranın ifadesinde yapılan değişiklik ile bu nokta açık olarak belirtilmiştir.’:

     

    «2. Defter dışı sorumluluk

    Madde 569 - Süresinde başvurmadıkları için mirasbıra-kandaki alacakları deftere geçirilmemiş bulunan alacaklılara karşı mirasçılar, ne kalıtın ne de kendilerinin mallarıyla so-rumlu değildirler.

    Alacaklıların süresinde başvurmamaları kendi kusurla-rından ileri gelmemiş veya başvurdukları halde alacakları def-tere geçirilmemişse, mirasçı, ancak malvarlığında miras dolayısiyle olan artma oranında sorumlu olur.

    Alacakları, kalıt malları üzerinde kurulu bir rehin ile teminatlı olan alacaklılar, alacak hakları deftere geçirilmemiş olsa bile, bu haklarını rehinden alabilirler.»