• Adalet Komisyonu Raporu

     “Tasarının 769 uncu maddesinin birinci fıkrası, ifade düzgünlüğünü ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla yeniden düzenlenmiştir.”



  • “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 769 - Yürürlükteki kanunun 693 üncü maddesini karşılamaktadır.

    Hüküm değişikliği yoktur. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. ‘Lükata’ şeklindeki konu başlığı ‘Bulunmuş eşya’ olarak değiştirilmiştir. Eşyanın bulunduğunun bildirileceği makam olarak ‘kolluk kuvvetleri’nden başka ‘köylerde muhtar’ da öngörülmüştür. Böylece ‘kolluk kuvveti’ bulmak için uzağa gitmek zorunda kalmadan köylerde muhtara da başvurulabilecetir. Yine bulunmuş eşya ile ilgili, bulan kimseye, sahibi bulma konusunda araştırma yapmak ve gerekiyorsa ilân etme ödevi de yüklenmiştir. ‘Bulunan şey önemli ölçüde değerliyse’, ‘kolluk kuvvetlerine veya muhtara’ bildirim bir zorunluluk olacaktır; bu-rada yürürlükteki metinde ‘bir lira’ denmesi gibi, belirli bir miktardan söz edilmemiştir. Çünkü konulabilecek bir miktar, her zaman subjektif olabilecek ve zaman içinde değersiz hâle gelebilecektir.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 687 - Madde, yürürlükteki kanunun 693. madde-sini karşılamaktadır. Eşya bulunduğunun bildirileceği makam olarak güvenlik kuvvetlerinden başka köylerde muhtar da öngö-rülmüştür. Zira güvenlik kuvvetini bulmak için uzağa gitmek zorunda kalmadan köyde yaşayanların kolayca başvurabilecekleri makam muhtardır.

    Diğer taraftan ikinci fıkrada, güvenlik kuvvetine veya muhtara bildirme zorunluğu, değeri beş bin lirayı aşan şeyler için kabul edilmiştir.’:

     

    III. Bulunmuş eşya

    1. İlân ve arama

    Madde 687 - Kaybedilmiş bir şeyi bulan kimse, bu hususu, tanıyorsa malın sahibine, aksi hâlde güvenlik kuvvetine veya köylerde muhtara bildirmek ya da durumun gereklerine uygun bir şekilde ilân etmek ve araştırma yapmak zorundadır.

    Bulunan şeyin değeri beşbin lirayı aşıyorsa, herhâlde güvenlik kuvvetine veya muhtara bildirmek gerekir.

    Oturulan bir evde veya işyerinde ya da kamu hizmeti görülen yerde bir şey bulan kimse, bunu o yer sahibine, kiracıya veya denetim ve gözetim ile görevli olanlara teslim etmek zorundadır.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Maddenin kenar başlığındaki (bulunmuş şey) anlamına gelen (lükata) terimi çok ağdalı Arapça bir kelime olduğundan, onun yerine Alman aslındaki (fund) kelimesinin tam karşılığı olan ve bulmak mastarından gelen (bulu) terimi konulmuş ve ikinci kenar başlık yine aslına uygun olarak değiştirilmiştir. Ayrıca maddenin metnindeki terimler yukarıda kullanılan terimlere uygun duruma getirilmiş ve bazı terimler değiştirilmiştir. Özellikle (umumî daire ve müesseseler) kelimeleri yerine (kamunun kullanmasına özgü kurum, taşıt aracı ve benzeri yerler) denilmiş, (muhafaza ve nezaret eden kimseler) yerine de (gözetim ve denetim ile görevli olanlar) deyimi kullanılmıştır; bu maddenin burada kasd ettiği kişiler, o yerleri korumakla görevli olan bekçiler, hademeler ve benzerleri olmayıp, o müesseseleri veya yerleri gözetim ve denetim altında bulundurmakla görevli olan asıl sorumlu kişiler veya onların temsilcileridir.

    2) Biçim değişikliği: Bu maddeye eklenen bir fıkra dolayısiyle madde dört fıkralık olmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Medenî Kanunumuzun kabul ettiği tarihden bu yana geçen sürede para değerindeki değişiklik göz önüne alınarak ikinci fıkradaki (bir lira), (elli lira), olarak değiş-tirilmiştir. Ayrıca bu “fıkraya bir cümle eklenerek, bulan kimsenin dilerse buluyu zabıtaya teslim edebileceği hususunda bir açıklık konulmuştur. Gerçi bunun yürürlükteki metinde açıklanmamış olması, zabıtaya teslimi önlemez. Bulan kimse böyle davranabilir. Fakat bu imkânın maddede açıkça belirtilmesi daha doğru bulunmuştur.

    Bu maddeye bir de dördüncü fıkra olarak bir kural eklenmiş ve bulan kimsenin buluyu zabıtaya teslim etmesi durumunda o şeyin hemen o yerdeki sulh yargıcına verilmesi zorunluğu konulmuştur; zira polis ve jandarma dairelerinde eşya saklanmasına özgülenmiş sağlam yerler bulunmadığı halde, mahkemelerin emrinde (emanet daireleri) gibi müesseseler var-dır. Bu nedenle eşyanın zayi olması halinde zabıtanın sorumlu tutulmak istenmesi gibi anlaşmazlıklara meydan verilmemesi için, bulunmuş eşyanın sulh yargıcına verilmesi doğru olacaktır. İşte dördüncü fıkranın eklenmesinin sebebi budur.’:

    III. Bulu

    1. Araştırma ve ilân

    Madde 693 - Kayıp aşya bulan kimse, bunu malikine bildirmek, eğer malikini tanımıyorsa, zabıtaya bildirmek veya araştırma ve ilân için durumun gereğine uygun tedbirleri doğ-rudan doğruya kendisi almak zorundadır.

    Bulunanın değeri açıkça elli lirayı aşıyorsa, zabıtaya haber vermek zorunludur. Bulan kimse, dilerse, buluyu zabıtaya teslim edebilir.

    Bir eşyayı, oturtulan bir evde veya kamunun kullanma-sına özgü kurum, taşıt aracı ve benzeri yerlerde bulan kimse, bunu ev sahibine, kiracıya veya o yerlerin gözetim ve denetimi ile görevli olanlara teslim etmek zorundadır.

    Bulu zabıtaya teslim edilmişse, zabıta memuru onu hemen o yerin sulh yargıcına vermekle ödevlidir.”