• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 985 - Yürürlükteki kanunun 898 inci maddesini karşılamaktadır.

    Maddenin konu başlığı “zilyedlik dolayısıyla hakkın korunması” biçiminde ifade edilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak kaynak kanunun 830 uncu maddesine uygun olarak madde iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 902 - Madde, yürürlükteki kanunun 898. madde-sini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak kaynak İsviçre Medeni Kanunun 930. maddesine uygun olarak madde iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir.’:

     

    II. Hakkın korunması

    1. Mülkiyet karinesi

    Madde 902 - Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır.

    Önceki zilyedlerin de zilyedlikleri süresinde o taşınırın maliki bulundukları kabul edilir.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiş ve özellikle, gerekçesi evvelce açıklanmış olan sebeplerle (karine) kelimesi yerine (belirge) kelimesi konul-muştur. Türkçede yerleşmiş bulunan (belirti) kelimesi (alâmet, işaret) anlamlarına, (belirge) kelimesi ise (karine) anlamına gelmektedir. Bunun gerekçesi 30 uncu maddenin gerekçesinde açıklanmış olduğu için daha fazla üzerinde durulmayacaktır. Bu maddenin ifadesi sadeleştirilmiş ve açıklanmış bulunmaktadır.

    2) Biçim değişikliği: Bu maddenin yürürlükteki metni iki cümleden oluşmuş bir tek fıkra durumundadır. Bu cümleler ayrı ayrı kuralları kapsadığından iki ayrı fıkra haline konulmuş ve bir de yeni fıkra eklenmiş bulunduğu için madde üç fıkralık bir madde haline gelmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: Elmenliğin gerisindeki hakkın ko-runmasını düzenleyen bu maddenin kenar başlığına, bu nokta-nın gereği gibi gösterilmesi için “elmenlik dolayısiyle” kelime-leri eklenmiştir. Ayrıca ülkemizde bugün motorlu taşıt araçla-rının çoğalması ve bunun önemli yeri ve Trafik Kanunu gözö-nünde bulundurularak yeniden kaleme alınan üçüncü fıkra bu maddeye eklenmiş bulunmaktadır. Bunun amacı, trafik kaydını elmenliğe bir belirge olarak kabul etmek değil, elmenliğin mül-kiyet belirgesi olması prensibi taşıt araçlarında da kabul edil-mekle birlikte, bu belirge araştırılırken, trafik kaydının yar-dımcı bir görev yapmasıdır. Çünkü motorlu nakil araçlarında trafik kaydı gözönüne alınmadan mülkiyet belirgesi saptana-maz. Trafik Kanununun bu ciheti esasen gözönüne aldığı ve bu sebeple Medeni Kanunda trafik kaydından söz edilmemesi ge-rektiği ve bu itibarla son fıkranın maddeye eklenmesinin gereksiz olduğu düşünülebilirse de, çağdaş bir Medeni Kanun, ana kanunlardan olduğu cihetle, çağın teknik gelişmelerini de gözö-nüne almak zorunda olduğundan, bu fıkranın maddeye eklen-mesi çok gerekli ve yerindedir.’:

     

    II. Elmenlik dolayısiyle hakkın korunması

    1. Mülkiyet belirgesi

    Madde 898 - Bir taşınırın elmeni olan kimsenin o taşınır-da mülkiyet hakkına sahip olduğu, belirge olarak kabul edilir.

    Daha önceki elmenlerden her birinin kendi elmenlikleri süresince o taşınırın maliki oldukları, belirge olarak kabul edilir.

    Motorlu taşıt araçlarında elmenliğin mülkiyete belirge sayılması için Trafik kaydını da gözönüne alması gerekir.”