• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 595 - Yürürlükteki Kanunun 535 inci maddesini karşılamaktadır.

    Maddede, mirasbırakan tarafından düzenlenmiş olup da belirli kişi veya makamlarca saklanmakta olan ya da rastlantı sonucu ele geçirilen vasiyetna-melerin korunması güvence altına alınmaktadır. Korumanın etkili olabilmesi için, mirasbırakanın vasiyetnamesini elinde bulunduran ya da ele geçirenlerin, geçerli olup olmadığına bakmaksızın, bunları mahkemeye teslim etme yükümlülüğü altında bulundukları düzenlenmiştir.

    Maddenin kenar başlığı, madde metniyle uyumlu hâle getirilme amacıyla değiştirilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak maddenin ikinci fıkrasında vasiyetnameyi teslim görevini yerine getirme yükümlülüğü altında bulunanların, bu yükümlülüğü yerine getirmemelerinin ne gibi sonuçlar doğuracağı yürürlükteki metinde düzenlenmemiş bulunduğundan, bu hususa açıklık getirmek ve yükümlülüğün yerine getirilmesini etkili kılmak amacıyla, bu yüzden doğacak zarardan sorumlu olacakları hükmü eklenmiştir.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 519 - Madde, yürürlükteki kanunun 535. madde-sini karşılamaktadır. Başlık, madde metnine uygun hâle ge-tirilmiş ve ayrıca ikinci fıkrada, vasiyetnameyi teslim görevini yerine getirmeyenlerin bu yüzden doğan zarardan sorumlu olacakları belirtilmiştir.’:

     

    «E. Vasiyetname ile ilgili işlemler

    I. Teslim görevi ve alınacak tedbirler

    Madde 519 - Mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamesinin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hâkimine teslim edilmesi zorunludur.

    Vasiyetnameyi düzenleyen veya muhafaza eden görevli ya da mirasbırakanın arzusu üzerine saklayan veya başka surette ele geçiren ya da ölenin eşyası arasında bulan kimse, ölümü öğrenir öğrenmez teslim görevini yerine getirmekle yükümlüdür; aksi hâlde bu yüzden doğacak zarardan sorumludur.

    Sulh hâkimi, teslim edilen vasiyetnameyi derhal inceler, gerekli koruma tedbirlerini alır; mümkünse ilgililere dinleyerek terekenin kanunî mirasçılara geçici olarak teslimine veya resmen yönetimine karar verir


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: (E) harfi altındaki kenar başlıkla başlıyan bu bahis, 535, 536 ve 537 nci maddeleri kapsamaktadır. Yürürlükteki metinde 535 nci maddenin kenar başlığı «vasiyetnamenin açılması» ise de, o maddenin içinde «açılmaya» ilişkin bir kural bulunmayıp, açılmadan önceki zamana ait bir kural, yani «vasiyetnamenin mahkemeye verilmesi» ödevi düzenlenmiştir; «vasiyetnamenin açılması» 536 ncı maddededir. Bu se-beple, bahis başı olan ve üç maddeyi kapsayan 535 inci maddenin birinci kenar başlığı «vasiyetnameyle ilgili işlemler» olarak de-ğiştirilmiştir. Böylece 535 nci madde, ikinci kenar başlığında belirtildiği gibi, vasiyetnamenin mahkemeye verilmesini; 536 ncı madde vasiyetnamenin açılmasını; 537 inci madde ise vasiyetnamenin ilgililere bildirilmesini düzenlemekte ve bu bahis böylece bitmektedir. İşte bütün bunları kapsayan (E) harfli kenar başlığın «vasiyetnameyle ilgili işlemler» olarak genel bir ifadeye bağlanması gereklidir.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği: Bu maddenin birinci fıkrasında bir değişiklik yapılarak yalnız bir tek değil, birden çok vasiyetname çıkması durumunda da bunların hepsinin mahkemeye verilme-sinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Maddenin ikinci fıkrasının bugün yürürlükte olan metninde, vasiyetnameyi teslim ile ödev-li olan kimseler sayılmış, fakat bu ödevin yerine getirilmemesi durumunda bir müeyyide (yaptırım gücü) öngörülmemiştir. Mü-eyyidesiz ödevin yerine getirilmemesi, olsa olsa genel hükümler uyarınca bir sorumluluk doğurabilir ki, burada sadece genel hükümlere yollama yapılması yeterli bulunmamış, bu ödevin yerine getirilmemesi durumunda, teslimle ödevli olan kimse-lerin, doğacak zarardan şahsen sorumlu olacakları, öntasarının ikinci fıkrasına eklenmiştir. Yürürlükteki metnin üçüncü fıkrası iki ayrı cümleden oluşmuştur. Öntasarıda bu cümleler birleş-tirilip bir tek cümle durumuna getirilmiş, vasiyetname kendisine verilen sulh mahkemesinin önce kalıt için gerekli koruma tedbirlerini alacağı ve arkasından da kalıtı ya geçici olarak kanuni mirasçılara teslim edeceği ya da, eğer yasanın koyduğu şart ve gerekler varsa, resmen yönetime karar vereceği, daha açık bir şekilde belirtilmiştir. Yürürlükteki metnin üçüncü fıkrasında kalıt için koruma tedbirlerinin alınacağı konusunda bir kural bulunmadığı gibi, resmen yönetim için «gerekiyorsa» yani yasaya göre gerekli ise kaydı da yoktur. Bunlar ön tasarıda üçüncü fıkraya konulmuştur.’:

     

    «E. Vasiyetnameyle ilgili işlemler

    Madde 535 - Mirasbırakanın bir veya birkaç vasiyetna-mesi çıkarsa, geçersiz oldukları görülse bile, bunların hemen sulh mahkemesine teslimi gerekir.

    Vasiyetname kendisince düzenlenen veya saklanmak üzere kendisine verilen memur veya vasiyetnameyi saklayan veya mirasbırakanın eşyası arasında bulan kimse, mirasbırakanın öl-düğünü öğrenir öğrenmez teslim ödevini yerine getirmezse, bu-nun sonucundan kendisi sorumlu olur.

    Sulh mahkemesi vasiyetnamenin kendisine tesliminden sonra gerekli koruma tedbirlerini alır ve mümkünse ilgilileri dinleyerek ya kalıtın kanuni mirasçılara geçici olarak teslimine veya gerekiyorsa resmen yönetimine karar verir.»