• Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi

     «Tasarının 67 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan ve üyeleri sebep göstermeden dernekten çıkma yetkisi tanıyan ifadeler, üyelerin sadece tüzükte gösterilen veya haklı olan sebeplerle dernekten çıkarılmalarını temin bakımından metinden çıkarılmış ve fıkralarda redaksiyon yapılmıştır.»


  • “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     ‘Madde 67- Maddede kişinin dernekten çıkarılması konusu düzenlenmiştir. Çıkarılma sebeplerinin genelde dernek tüzüğünde gösterilmesi yaygın bir uygulamadır. Tüzükte bu konuda bir hüküm yoksa, üye ancak haklı sebeplere dayanılarak dernekten çıkarılabilir. Üçüncü fıkra ile bu gibi durumlarda üyelikten çıkarılan kimseye, çıkarma kararına karşı itiraz hakkı tanınmıştır.’:

    «Madde 67- Tüzükte üyelerin çıkarılma sebepleri gösterilebileceği gibi, sebep göstermeden çıkarma yetkisi de tanınabilir.

    Tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmişse, bu sebeplerin haklı sayılamayacağı; sebep göstermeden çıkarma yetkisi kabul edilmişse, sebep gösterilmediği ileri sürülerek çıkarma kararına itiraz edilemez.

    Tüzükte çıkarma düzenlenmemişse üye, ancak haklı sebeple çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı ileri sürülerek itiraz edilebilir.»


  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     ‘Madde 60 - Madde, yürürlükteki kanunun 65. maddesini karşılamaktadır. Konu Dernekler Kanunununda düzenlenmediği için maddenin Medeni Kanunda muhafazası uygun görülmüştür. Buna mukabil madde düzenlenirken, 20.9.1950 tarihli 4/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı dikkate alınmış ve Dernekler Kanunu gereğince, dernek tüzüğünde çıkarma şartları belirtileceği cihetle yürürlükteki maddenin son fıkrasına tasarıda yer verilmemiştir.’:

    «II. Üyelikten çıkarılma

    Madde 60 - Tüzükte üyelerin dernekten çıkarılma sebep-leri gösterilebileceği gibi,sebep göstermeden çıkarma yetkisi de tanınabilir.

    Tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmişse, bu sebeplerin haklı sayılamıyacağı; sebep göstermeden çıkarma yetkisi kabul edilmişse, kararda sebep gösterilmediği ileri sürülerek çıkarma kararına karşı dava açılamaz.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     ’1) Terim ve ifade: Terimler öteki maddelere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Üç ayrı kuralı kapsayan bu madde üç müstekil fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: 65 inci madde Dernekler Hukukunda en çok anlaşmazlık doğuran ve Yargıtay’da içtihadı birleştirme kararına kadar gitmiş bulunan bir kuralı düzenlemesi bakımından gerek bu madde ve gerek bununla yakın ilgisi olan 68 inci madde üzerinde önemli bir şekilde inceleme yapılmıştır. Bu maddelerin Medeni Kanundaki bugünkü şekli ile alıkonulması, mevcut içtihadı birleştirme kararına rağmen, yine bir çok anlaşmazlıklar doğuracak ve mahkemeleri beyhude yere meşgul edecektir. Bu sebeble önce 65 inci maddenin, çıkarmaya karşı itiraz hakkını ortadan kaldıran hükmünün hangi hususlara inhisar ettiğinin belirlenmesi ve 68 inci maddede ise hangi noktalarda itiraz hakkının mevcut bulunduğunun açıklanması gerekmektedir. İşte bu noktaları sağlamak için bu maddede gerekli değişiklikler yapılmıştır. Bir dernek aynı gaye etrafında toplanan ve fikir birliği yapmış olan insanların yakın ilgisiyle yaşayabilir; bu sebeble bu ilgiyi duymayan üyelerin dernekten, hiç sebep gösterilmeksizin çıkarılabileceğine dair anatüzükte hüküm konulmasına imkan verilmesi tabiidir. Nitekim İsviçre aslında ve maddenin bugünkü metninde de bu imkan sağlanmıştır. Ancak anatüzükteki imkandan yararlanarak, hiç sebeb gösterilmeksizin dernekten çıkarılan bir üyeye, bu çıkarmaya karşı hiç bir dava hakkı tanınmaması da doğru değildir. Medeni Kanunun 24 ve Borçlar Kanununun 41 ve özellikle 49 uncu maddeleri ve yine Medeni Kanunun 2 inci maddesinin ikinci fıkrası, şahsiyet haklarında tecavüze uğrayan veya hakkın suistimali suretile dernekten çıkarılan kimsenin dava hakkını genel olarak saklı tutmuştur. Buna göre bu gibi kişiler -eğer kişilik haklarının ihlali durumu varsa- tazminat davası açabileceklerdir. Bu suretle şahsi zararlarının karşılanması imkanı sağlanmıştır. Bununla beraber bu davayı yanlız tazminata inhisar ettirmek de doğru değildir. Anatüzüğün, sebeb gösterilerek veya gösterilmeyerek dernekten üye çıkarma yetkisini derneğe tanı-dığı hallerde, «çıkarma kararına karşı, sebebinden dolayı, mahkemede itiraz edilemiyeceği» esası 65 inci maddede kabul edilmiş olmakla beraber bu durumlarda dahi, çıkarma hakkının dernekçe suistimal edilmemesi gereklidir. Objektif hüsnüniyet kaidelerine açıkça aykırı olarak verilecek çıkarma kararının, hakkın kötüye kullanılması ileri sürülmek suretile açılacak dava sonucunda iptali mümkündür. Medeni Hukukun verdiği bütün subjektif hakları sınırlayan bu kuralı burada da gözönünden uzak tutmamak gerekir.

    65 inci maddenin ikinci fıkrası, anatüzükte çıkarmaya dair hüküm bulunmaması durumunu öngörmektedir; yürürlükte olan metne nazaran tasarıda bu noktada değişiklik yapılarak, çıkarma kararını sadece genel kurula bırakmak yeterli değildir; «Dernek anatüzüğüne göre bu hususta son kararı vermeye yetkili örgenin de, önemli sebebe dayanarak çıkarma kararı verebileceği» fıkraya eklenmiştir. Mesela milyonlarca üyesi bulunan bir siyasi partinin anatüzüğünde çıkarma kararı yetkisi, kesin olarak haysiyet divanına verilmiş olabilir. Eğer bu yetki sadece genel kurula bırakılmış olursa, o zaman böyle bir dernekte, çıkarma hususunda büyük güçlükler ve hatta imkansızlıklar doğar. Bu maddenin son fıkrası bu nokta gözönüne alınarak kaleme alınmıştır. Şunu da eklemek gerekir, ana-tüzükte çıkarmaya dair bir hüküm olmayıp derneğin yetkili organı önemli bir sebebe dayanarak ve kesin olarak çıkarma kararı verirse, bu karara karşı 68 inci maddedeki süre içerisinde mahkemede itiraz olunabilir.

    Özet olarak: 65 inci maddede bahis konusu edilen çıkarma kararı üç türlüdür.

    Birincisi; anatüzükte gösterilen sebeblere dayanılarak çıkarmadır ki, çıkarılan üye «kendisine isnat edilen sebebin mevcut olmadığını» ileri sürerek bu çıkarma kararına karşı itiraz edebilir.

    İkincisi; anatüzükte üyelerin hiç sebeb gösterilmeksizin çıkarılabileceğine dair bir hüküm bulunması durumudur ki, bu halde çıkarılan üye «eğer şartlar varsa bu çıkarmanın, hakkın kötüye kullanılması olduğunu Medeni Kanunun ikinci maddesi-nin ikinci fıkrasına dayanarak ileri sürmek suretiyle mahkemede bu çıkarma kararını iptal ettirebilir.

    Üçüncüsü ise; anatüzükte çıkarmaya dair hiçbir kural bulunmayan durumlarda, derneğin ancak önemli bir sebebe dayanarak çıkarma kararı verebileceğidir ki ileri sürülen önemli sebebin bulunmadığına dayanarak çıkarılan üye, 68 inci maddedeki hükümlere göre mahkemede itiraz edebilir.’:

    «III. Çıkarılma.

    Madde 65 - Anatüzük, üyelerin dernekten çıkarılması sebeblerini gösterebileceği gibi, sebep gösterilmeksizin çıkarma-ya da izin verebilir.

    Anatüzükte çıkarma sebebi gösterilmişse, bunun çıkarma sebebi olamıyacağı, sebeb gösterilmeden çıkarma hakkı kabul edilmişse, çıkarma kararında sebeb gösterilmediği ileri sürü-lerek bu karara karşı dava açılamaz.

    Anatüzükte çıkarma ile ilgili bir kural yoksa, çıkarma kararı, ancak önemli bir sebebin varlığı halinde genel kurul veya anatüzüğe göre bu konuda en son kararı vermeğe yetkili örgen tarafından verilebilir.»