• 538 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

     «İcra veznesindeki paranın vazıülyedi devlet olduğuna göre, bu paranın ve 88. maddenin birinci fıkrasında sayılan değerlerin, ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde devletin hak sahiplerine karşı birinci derecede sorumluluğu esasını benimsemek hukuk prensipleri ve adalet duygusu icabıdır.

    Tatbikatta, bu konuda zaman zaman değişik fikir ve kanaatler hakim olmuş ve bu arada Yargıtay İcra ve İflâs Dairesinin 24.12.1937 gün 5555 sayılı kararında yazılı olduğu gibi, ‘altıncı madde hükmü, icra memurunun kanuna muhalif olarak yaptığı icra muameleleri yüzünden husûle gelen zarar ve ziyanlara ait olup memurun zimmetine geçirdiği paralara şumulü yoktur’ şeklinde mütalâaa edilmiştir.

    İcra ve İflâs muameleleri sebebiyle alınan paraların faiz ve sair menfaatinin 5887 sayılı Harçlar Kanunu’nun 124. maddesi gereğince devlete ait olduğu kabul edilmesine göre, icra memurunun aldığı paraları ve değerli şeyleri zimmetine geçirmesi halinde, devletin, birinci derecede sorumlu olması zaruri görülmüş, maddenin değiştirilmesiyle hem yanlış anlamalar önlenmek ve hem de vatandaşların hakları teminat altına alınmak istenmiştir.»


  • 3222 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

     «Kanunun 6 ncı maddesinde, icra dairesince tahsil edilen paraların ve 88 inci maddede sayılan değerli şeylerin ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde, Devletin hak sahiplerine karşı birinci derecede sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Ancak, bu hüküm yeterli olmamaktadır. Şöyle ki, kasada mevcut paraların zimmete geçirilmesi halinde, kasada geri kalan paralar alacaklılar arasında garameten dağılmakta, meselâ; kasadaki 400.000 liradan 1.000 lirası zimmete geçirilmişse, 1.000 lira alacağı olana % 25 noksanı ile 750 lira ödenmekte ve ödenmeyen kısım için bir belge verilmektedir. Eğer zimmet makbuz veya defter kayıtlarının tahrifi suretiyle vuku bulmuşsa, zarar belli alacaklı üzerinde kalmakta ve sadece bu alacaklıya ödeme yapılmayıp, kendisine alacağını gösterir belge verilmektedir. Alacaklı ise, Devletten bu alacağını alabilmek için, bu belgeyle Devlet aleyhine sorumluluk davası açmak ve bunu hükmen tesbit ettirmek zorunda kalmaktadır.

    İcra veznesine alacaklı adına yatırılan para Devletin sorumluluğu altındadır. Bu paranın görevli memurca zimmete geçirilmesi halinde, alacaklıyı noksan para almak ve aynı zamanda Devlet aleyhine dava açmak ve alacağını çok geç almak durumunda bırakmak hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.

    Bu bakımdan, icra ve iflâs işlemleri sebebiyle alınan paraların ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktarın hükme hacet kalmaksızın Hazine tarafından icra veznesine ödenmesi zaruri görülmüş, madde bu nedenle değiştirilmiştir.»