-
6103 sayılı TTK.'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna ait Adalet Komisyonu Gerekçesi
2004 sayılı Kanunda gemilere ilişkin çok sayıda açık kurala yer verilmiş olmasına rağmen, Beşinci Bâpta düzenlenen rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin hükümlerde bu yönde bir açıklık yalnızca 153 üncü maddenin üçüncü fıkrasında, ipotek alacaklısının temerrüdü bakımından bulunmaktadır. Bu sebeple yeni 153/a maddesi kabul edilerek, rehnin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin, Türk Ticaret Kanununda gösterilen genel kurallar doğrultusunda nasıl uygulanacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
Yeni 153/a maddesinin birinci fıkrası, Türk Ticaret Kanununun 1380 inci maddesinde yer alan kuralı 2004 sayılı Kanun bakımından tekrar etmektedir. Buna göre, hapis hakkının ve gemi alacaklısına tanınan rehin hakkının paraya çevrilmesinde, taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler işletilecektir; çünkü, bu rehin hakları sicile tescil edilmeyen kanunî rehin hakları niteliğindedir. Sicile kayıtlı olmayan bir gemi üzerinde sözleşme ile kurulan taşınır rehninin paraya çevrilmesinde de aynı hükümler uygulama alanı bulacaktır; çünkü, Türk Ticaret Kanununun 936 ncı maddesi uyarınca gemiler taşınır hükmündedir ve Kanunun 44 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca değiştirilecek olan 2004 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesine göre gemilere taşınır hükümleri uygulanacaktır; dolayısıyla gemi üzerinde taşınır rehni de 2004 sayılı Kanunun 145 ve devamındaki madde hükümlerine göre paraya çevrilecektir. Yeni 153/a maddesinin ikinci fıkrası, Türk Ticaret Kanununun 1381 inci maddesinde yer verilen ilkeyi tekrarlamaktadır. Buna göre, 2004 sayılı Kanunun 148 ilâ 150/d maddeleri, gemi ipoteklerinin paraya çevrilmesinde uygulama alanı bulacaktır. Türk Ticaret Kanununun 1013 üncü maddesi uyarınca tescil edilebilecek kanunî ipotekler, sonuçta gemi ipoteği niteliğinde olduğundan, hükümde, kanundan ve sözleşmeden doğan bütün gemi ipoteklerini anlatmak üzere kısaca “gemi ipoteğinin paraya çevrilmesi” ibaresi kullanılmıştır. 2004 sayılı Kanunun 136 ncı maddesi, yalnızca taşınmazların paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması bakımından bir kural getirdiğinden, aynı kuralın 2004 sayılı Kanunun 148 ve devamındaki maddelerde düzenlenen ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması bakımından tekrar edilmesi uygun görülmüştür. Fıkranın üçüncü cümlesinde, 2004 sayılı Kanunun 148 inci maddesinde, yetkili icra dairesi bakımından yer alan kuralın yerine ve yalnızca iki yerdeki icra dairesinin yetkisi kabul edilmiştir. Buna göre, birinci seçenek, Türk Ticaret Kanununun 1364 üncü maddesi uyarınca ihtiyatî haciz kararını uygulamış olan icra dairesidir; yalnızca Türkiye’de sicile kayıtlı gemiler bakımından gündeme gelen ikinci seçenek ise, geminin sicile kayıtlı olduğu yer icra dairesidir. Dolayısıyla, 2004 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi, gemi ipoteklerinin paraya çevrilmesinde uygulanmayacaktır.
Yeni 153/a maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi, 2004 sayılı Kanunun 150/e ilâ 153 üncü maddelerinde düzenlenen rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin müşterek hükümlerin, kural olarak, gemiler üzerindeki rehin haklarının paraya çevrilmesinde de uygulanacağını öngörmektedir. Ancak hükmün ikinci cümlesinde, dört bent hâlinde istisnalara yer verilmiştir. Birinci bentte yer verilen istisna uyarınca 2004 sayılı Kanunun 150/e maddesinde öngörülen satış isteme süreleri üç aya indirilmiştir; böylece gemilerin satışına ilişkin işlemlerin kısa sürede başlatılması, gemilerin değer kaybına ve limanların gereksiz işgaline engel olunması amaçlanmıştır. İkinci bentte, 2004 sayılı Kanunun uygulamada sorunlara sebep olan 150/h maddesinin uygulanması gemiler bakımından önlenmiş ve bu hükmün yerine Türk Ticaret Kanununun 1377 nci maddesinde kabul edilen genel ilkelerin işletileceği açıklanmıştır. Üçüncü bentte, sıra cetveli bakımından yine Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddelerinin uygulanacağının bildirilmesi uygun görülmüştür. Nihayet, dördüncü bende, 2004 sayılı Kanunun 153 üncü maddesine 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin (k) bendi uyarınca eklenen üçüncü fıkra, atıflar düzeltilerek alınmıştır.