-
6098 Sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi
818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesini karşılamaktadır.
Tasarının üç fıkradan oluşan 235 inci maddesinde, alıcının temerrüdü hâlinde, satıcının uğradığı zararın hesaplanması düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan “2. Zarar ve ziyanın nasıl hesap edileceği” şeklindeki ibare, Tasarıda “2. Zararın hesaplanması ve giderimi” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununda bulunmamakla birlikte, satıcının temerrüdüne ilişkin 188 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne paralel olarak, Tasarının 235 inci maddesinin birinci fıkrasına da, alıcının temerrüdüne ilişkin olmak üzere, benzer bir hüküm eklenmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesinin birinci fıkrasında, satıcının temerrüdüne ilişkin 188 inci maddesine benzer şekilde, ticarî satışlarda alıcının temerrüdü hâlinde, satıcının uğradığı zararın, öğretide somut yöntem olarak adlandırılan hesaplanma tarzı düzenlenmektedir. Öğretide, fark teorisinin yasal bir örneği olan bu hesaplama tarzının, âdi satışlarda da uygulanmasının, hakkaniyete daha uygun olacağı ve zararın hesaplanmasında fark teorisinin mübadele teorisine tercih edilmesi gerektiği görüşü ileri sürülmektedir. Bu nedenle, 818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesinin birinci fıkrasının başında kullanılan “Ticarî muamelelerde satıcı” şeklindeki ibare, Tasarıda “Satıcı satış bedelini ödemede temerrüde düşmüş olan alıcıdan” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece, menfaatler durumunda farklılık olmadığı gözetilerek, hem âdi satışlarda hem de ticarî satışlarda alıcının temerrüdü hâlinde, satıcıya, somut yönteme göre hesaplanacak zararını alıcıdan isteme hakkı tanınmıştır. Bu hükme göre, alıcının temerrüdü hâlinde satıcı, sözleşme konusu taşınır malı, başka bir alıcıya, dürüstlük kurallarına uygun olarak, “ikame satımı” yoluyla satmışsa, ilk alıcının ödemeyi üstlendiği bedele göre, yeni alıcıdan elde ettiği satış bedeli farkından doğan zararının, alıcı tarafından giderilmesini isteyebilir.
Maddenin son fıkrasında, 818 sayılı Borçlar Kanununda olduğu gibi, alıcının temerrüdü hâlinde satıcının uğradığı zararın, öğretide “soyut yöntem” olarak adlandırılan hesaplanma tarzı düzenlenmektedir. Buna göre, satılanın borsaya kayıtlı veya piyasa fiyatı (cari fiyatı) bulunan mallardan olması koşuluyla, ikame satımı yapmak zorunda olmaksızın, satıcı alıcıdan, satış bedeli ile malın ödeme günündeki fiyatı arasındaki farktan doğan zararının giderilmesini isteyebilir.