• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 132- Yürürlükteki Kanunun 95 inci maddesini karşılamaktadır.

    Maddenin “2. Müddetler” “a. Kadın için” şeklindeki konu ve kenar başlıkları “2. Kadın için bekleme süresi” şeklinde tek başlık hâline getirilmiştir. Zira bunu takip eden eski 96 ncı madde 3444 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış olup, artık boşanan kadın için bir cezaî bekleme süresi söz konusu olmadığından, madde bir tek bekleme süresiyle sınırlı hâle getirilmiştir.

    Maddenin birinci fıkrası yeniden ve daha uygun bir ifadeyle kaleme alınmıştır.

    Yürürlükteki 95 inci maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ikinci fıkra hâline getirilmiştir.

    Maddenin son fıkrasında kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya önceki eşiyle yeniden evlenmek istemesi hâlinde hâkime süreyi kısaltma yetkisi verilmemiş, hâkimin bu süreyi kaldırılması öngörülmüştür. Zira bu iki hâlde de kadının evlenmesini engelleyen süreyi kısaltmanın bir anlamı yoktur. Bu gibi hâllerde mahkemece sürenin tamamen kaldırılması gerekir.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    ‘Madde 93- Madde, yürürlükteki Kanunun 95. maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber, bekleme süresinin evliliğin sona ermesinden başlayarak hesap edileceği tarzında bir ifade kullanılması uygun görülmüştür. Ayrıca ikinci fıkrada kayıplık kararından sonra evliliğin mahkemece çözülmesi hallerinde de hâkime süreyi kısaltma veya büsbütün kaldırma yetkisi tanınmıştır.

    Yürürlükteki Kanunun 95. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, bekleme süresinin kaldırılması için kadının gebe kalmasının mümkün olmadığı şartı da değiştirilmiş ve kadının gebe olmadığının tespit edilmesinin bu süreyi kısaltmağa veya kaldırmağa yeterli olacağı kabul edilmiştir.’:

    «2. Kadın için bekleme süresi

    Madde 93- Evlilik boşanma, iptal kararı  veya kocanın ölümü ile sona ererse, kadın evliliğin sona ermesinden başla-yarak üçyüz gün geçmedikçe yeniden evlenemez. Doğurmakla süre biter.

    Kadının gebe olmadığının anlaşılmış olması veya boşanan eşlerin yeniden birbirleriyle evlenmek istemeleri ya da kayıplık sebebiyle evliliğin çözülmesi hallerinde sulh mahkemesi bu sü-reyi kısaltabileceği gibi büsbütün de kaldırabilir.»

     


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    ‘1) Terim ve ifade : Terimler öteki maddelere uydurulmuş ve ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği : Üç ayrı kuralı kapsayan bu madde bağımsız üç fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği : Maddenin üçüncü fıkrasına (yitiklik kararı üzerine evliliğe mahkemece son verilmesi durumu) da eklenmiştir. Çünkü yitiklik kararı verilebilmesi için esasen üç-yüz günden fazla bir süre geçmiş olacağı için, kadının bekleme süresine tabi tutulmasına ihtiyaç yoktur. Bundan başka şimdiki metinde son cümlede sadece (hâkim bu müddeti kısaltabilir) denilmektedir. Oysa gerek İsviçre’de ve gerek Türk doktrininde yargıcın bu süreyi yalnız kısaltmakla kalmayıp gerektiğinde büsbütün kaldırılabileceği kabul olunmaktadır. Bu sebeple bu üçüncü fıkra ona göre değiştirilmiştir.’:

     

    «2. Kadın için bekleme süresi.

    Madde 95- Evlilik; boşanma veya bozulma kararıyla veya ölümle sona ererse, dul kalan kadın evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe yeniden evlenemez.

    Doğurmakla süre biter.

    Kadının önceki evlenmeden gebe kalmasına imkân olma-ması veya boşanan eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemesi veya yitiklik kararı üzerine evliliğe mahkemece son verilmesi durumlarında, mahkeme bu süreyi kısaltabileceği gibi büsbütün de kaldırabilir.»