• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 709 - Yürürlükteki kanunun 637 nci maddesini karşılamaktadır.

    Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak İsviçre Medenî Kanununun bu maddeyi karşılayan 660 ıncı maddesinden sonra gelmek üzere 1 Ocak 1994 tarihinde yürürlüğe konulan bir kanunla iki yeni madde daha eklenmiştir. İsviçre’deki bu değişikliğe uygun olarak bu maddeyi takiben ‘Heyelân’ kenar başlığı altında 710 uncu madde; ‘Sınırın yeniden belirlenmesi’ kenar başlığı altında 711 inci madde düzenlenmiştir.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 632 - Madde, yürürlükteki kanunun 637. madde-sini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.’:

     

    «4. Arazi kayması

    Madde 632 - Arazi kayması sınır değişikliğini gerektirmez.

    Arazi kayması sebebiyle bir taşınmazdan diğerine geçmiş olan toprak ve başka şeyler hakkında, sürüklenen şeylere ve karışmaya ilişkin hükümler uygulanır.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uydurul-muş ve bir kısmı türçeleştirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir. Me-deni Kanun Komisyonu (hudut) yerine (sınır) (enkaz) yerine (sürüklenti); (ihtilat) yerine (karışma) kelimelerini terim olarak bu maddeye koymuştur. Nitekim burada yollama yapılan kurallar, yani sürüklentilere veya birleşime ilişkin kurallar Medeni Kanunun 698 nci ve 700 ncü maddelerinde olup bunlarda da (karışma) ve (sürüklenti) terimleri kullanılmıştır. Esasen 700 ncü maddenin bugünkü metnin kenar başlığında ve metnin içinde de (karışma) kelimeleri kullanılmıştır. Oradaki (karışma) ile bu maddedeki (ihtilat) tabirleri için İsviçre Medeni Kanu-nunun her üç metninde aynı kelimeler kullanılmıştır, çünkü kavram aynıdır. (Enkaz) deyimine gelince, 698 inci maddede düzenlenmiş bulunan ve taşınmazların edinilmesi nedenlerinden biri olan bu kavramdan maksat (sürüklenme yoluyla bir taşınmaza gelen nesneler) dir. Bu sürüklenme su, rüzgâr, çığ gibi tabii kuvvetler yoluyle olabilir ve başkasının toprağında birikebilir. İster toprak, ister ağaç, dal veya yaprak olsun, bunların hepsi (sürüklenti) dir. Bu nedenle, dilimizde yıkılan bir evin kalıntısı anlamına kullanılan (enkaz) tabirinin burada kullanılması doğru görülmiyerek, onun yerine (sürüklenti) de-nilmiştir. Yürürlükte bulunan metnin ikinci fıkrasında kullanılan (toprak) teriminden maksat, bir arz parçasının bir yerden diğer araziye kayması ve onunla adeta kaynaşması halini ifade etmektedir. Küçük toprak parçalarının sürüklenmesi ve başka arazi üzerine geçmesi durumunu 636 ncı maddenin son fıkrası düzenlemiş bulunmaktadır. Böyle durumlarda o fıkra uygulanır.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

     

    «4. Toprak kayması

    Madde 637 - Bir taşınmazdan öbürüne toprak kayması, sınırların değişmesini gerektirmez.

    Bir taşınmazdan böylece öbürü üzerine geçmiş olan toprak ve başka şeyler için, sürüklentilere veya birleşmeye ilişkin kurallar uygulanır.»