• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 613 - Yürürlükteki kanunun 553 üncü maddesini karşılamaktadır.

    Yürürlükteki hüküm, eşin birinci zümre ile birlikte mirasçı olması ve 1/2 intifa hakkını seçmiş bulunduğu hâllerde uygulanacak bir hükümdür. Birinci zümre mirasçıların tamamının mirası reddetmesi hâlinde, daha önce bu mirasçıların varlığını düşünerek seçimini, 1/4 mülkiyet veya 1/2 intifa yönünde kullanan eşe, birinci zümredekilerin mirası reddetmeleri üzerine, bu seçimini değiştirebilme olanağı tanınmak istenmiştir. Ancak sağ kalan eşin intifa hakkı kaldırıldığından artık reddin sulh mahkemesince sağ kalan eşe bildirilmesi ve sağ kalan eşin mirası kabul etmesinin anlamı kalmamıştır. Bu nedenle madde bu yönde değiştirilmiş, bu yöndeki hükümler maddeden çıkarılmıştır.

    Birinci zümredekilerin mirası reddetmeleri hâlinde bunların paylarının sağ kalan eşe geçmesi esası kabul edilmiştir. Dar anlamda aile ve sağ kalan eşin mirasta daha fazla korunması yönündeki çağdaş eğilimlere uygun olarak, birinci zümrede yer alan ölenin alt soyunun tamamının mirası reddetmeleri hâlinde, bu redden sağ kalan eşin yararlanması gerektiği, böyle bir redden mirasbırakanın ikinci zümrede mirasçılarının yararlanmasının mantıklı olamayacağı düşünülmüştür.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 537 - Madde, yürürlükteki kanunun 553. madde-sini karşılamaktadır.Yürürlükteki hüküm, eşin birinci zümre ile beraber mirasçı olduğu ve 1/2 intifa hakkını seçmiş bulunduğu hallerde uygulanacak bir hükümdür. Tasarıda, sağ kalan eşin intifa hakkı kaldırıldığı cihetle, madde buna uygun bir şekilde düzenlenmiştir.’:

    «2. Mirasın sağ kalan eşe geçmesi

    Madde 537 - Altsoyun tümü tarafından mirasın redde-dilmiş olması hâlinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıdaki maddelere uyul-muştur, sağ kalan eşin yararlanım «intifa» hakkını tercih etmiş olması ve böylece mirasçılıkta mülkiyet hakkını zayi eylemesi halinde uygulama alanı bulabilecektir; zira mülkiyet hakkını tercih eden ve mirası belirli süre içinde reddetmeyip kabul etmiş bulunan eşe sonradan tekrar mirası reddetme imkânının sağ-lanması için Medenî Kanuna böyle bir madde konulmasına tabiatiyle imkân yoktur.Şöyle bir misâlle durumu açıklamak yerinde olur: Bir kimse ölmüş, bir çocuğu ile karısı sağ kalmıştır. Çok uzaklarda bulunan ve babasının ölümünden haberi olmayan çocuk mirası red için bir bildirimde bulunmamış ve sağ kalan eş de mirası süresinde reddetmemiş olduğu için alacaklıları tarafından kovuşturmaya uğramış ve hattâ kalıtın borç-larından bir kısmını ödemek zorunda kalmış olsa ve bir süre sonra seyahatten dönen ve babasının ölümünü öğrenen çocuk mirası süresi içinde reddetmişse, en yakın başka kanunî mirasçı bulunmadığı için, sulh mahkemesi 553 üncü madde uyarınca sağ kalan eşe mirası kabul edip etmediğini bildirmek üzere bir tebligatta bulunacaktır.Eğer eş mirası bu maddedeki bir aylık süre içinde reddederse, vaktiyle kanunî süre içinde reddetmediği mirası sonradan reddetmek imkânına sahip olması gibi çelişik ve karmaşık bir sonuç doğacak ve bu netice kabul edildiği takdirde de alacaklılara ödemiş olduğu borç miktarını geri alma hakkına sahip olması gibi, garip ve hukukî bakımdan caiz olmayan bir imkân doğacaktır. Yukarıda kanunî mirasçılık düzenlenirken sağ kalan eşin intifa «yararlanım» hakkı kaldırılmış olduğundan, bu 553 üncü madde ise münhasıran intifa «yararlanım» hakkının tercihi halinde uygulanabileceğinden, bu maddenin yeri ve manâsı artık kalmamıştır, bu sebeple 553 üncü madde tamamen kaldırılmış ve onun yerine, «tasfiye sonucunda artan miktarın yine reddeden mirasçılara kalacağına» dair yeni bir kural konulmuştur. İsviçre’de de kanun koyucu en yakın kanunî mirasçıların, kalıtı borca batık sanarak hep birlikte mirası reddetmeleri halinde, bu mirasçıların haklarının red ile kaybolmasını doğru bulmamış, kalıtın tasfiyesi sonunda bir şey artarsa bunun yine o mirasçılara verilmesini uygun bulmuştur. Bu çözümde, memleketimiz bakımından aykırı bir nokta ve sakınca görülmediğinden, İsviçre Medenî Kanununun 573 üncü maddesinin ikinci fıkrası kısaltılmak suretiyle bu ön tasarının 553 üncü maddesi olarak kabul edilmiştir.’:

     

    «2) Artan miktar

    Madde 553 - En yakın kanunî mirasçıların hepsi tarafından reddolunan mirasın tasfiyesinden birşey artarsa, bu miktar miras hiç reddedilmemiş gibi, o mirasçılara kalır.»