-
«1998 ve 1999 Tasarısı»daki Gerekçe
«Madde 523 - Yürürlükteki kanunun 470 inci maddesini karşılamaktadır.
Madde, 1984 tarihli Öntasarının 447 inci maddesinde olduğu gibi İsviçre Medenî Kanununun 490 ıncı maddesi gözönünde tutulmak suretiyle üç fıkra hâlinde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasında önmirasçının «güvence vermesi» yerine «gü-vence göstermesi» deyimi kullanılmıştır. Bununla, güvencenin sadece rehin şeklindeki maddî güvenceler olması gerekmediği, kefalet şeklinde güvencelerin de gösterilebileceği ifade edilmek istenmiştir.»
-
«1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:
‘Madde 447 - Madde, yürürlükteki kanunun 470. maddesini karşılamaktadır: kaynak İsviçre Medenî Kanununun 490. maddesine uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Birinci fıkrada önmirasçıya geçen mirasın defterini düzenleme görevi, Medenî Kanunun mirasta defter düzenlenmesine ilişkin hü-kümlerine paralel olarak, sulh mahkemesine verilmiştir.
İkinci fıkrada esasa ilişkin bir hüküm değişikliği yoktur.
Üçüncü fıkrada ise, önmirasçının teminat vermemesi ve-ya ardmirasçısının haklarını tehlikeye düşürmesi hâlinde, mirasın resmen idaresinin söz konusu olacağı dikkate alıarak ifade buna göre düzeltilmiştir.’:
«III. Teminat
Madde 447 - Önmirasçıya geçen mirasın sulh mahkeme-since defteri düzenlenir.
Mirasbırakan açıkça aksini belirtmiş olmadıkça, mirasın önmirasçıya teslimi onun teminat vermesine bağlıdır. Taşınmaz mallar için bu teminat, yeterli görüldüğü takdirde mirası geçir-me yükümlülüğünün tapu kütüğüne şerh verilmesi ile de sağ-lanabilir.
Önmirasçı teminat vermezse veya ardmirasçının hakları-nı tehlikeye düşürürse, mirasın resmen idaresine karar verilir.»
-
«1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:
‘1) Terim ve ifade: Bu maddedeki terimler, evvelce kabul edilmiş olan terimlere uydurulmuş, özellikle «nakil ile mükellef mirasçı» yerine «önmirasçı» ve «namzet» yerine de «ardmirasçı» terimleri konulmuş ve «mirasın iradesi doğrudan doğruya mah-kemeyi asliyece temin edilir» deyimi yerine de «kalıtın resmen yönetimine» deyimi konulmuştur; zira 533 ve 534. maddenin metinlerinde görüldüğü gibi bu işleri sulh hakimi yapar ve «terekenin resmen idaresi» deyimi ise kanunda hukukî ve tek-nik bir terim olarak yer alır. Maddenin birinci fıkrasında söz konusu olan defter, malların dökümünü gösteren bir müfredat defteri olduğundan, açıklığı sağlamak için buna «döküm defteri» denilmiştir. Ayrıca bu ve öteki fıkraların ifadesi sadeleştirilmiş terimler yukarıki maddelere uydurulmuştur.
2) Biçim değişikliği: 470. maddenin üç cümleden oluşmuş bir tek fıkra durumunda olan bu günkü metni, ayrı ayrı üç kuralı kapsadığından, İsviçre aslında olduğu gibi, üç bağımsız fıkra durumuna konulmuştur.
3) Hüküm değişikliği: Bu maddenin birinci fıkrasında döküm defterinin yapılması gereken şey, yürürlükteki metinde olduğu gibi «önmirasçıya intikal eden miras olmayıp «bütün kalıt» tır. Bu yanlışlık bizim kanunumuza Fransızca metinden geçmiştir; zira Almanca’dan Fransızca’ya çeviri yapılırken İsviçre’de hataya düşülmüştür. Belirtildiği gibi defter yalnız önmirasçıya geçen mirasa ait olmayıp, bütün kalıtı kapsamak üzere tutulacaktır. İsviçre Miras Hukuku üzerine en önemli ve değerli şerhlerden birini yazmış olan P. Tour’un da görüşü böyledir. Ancak önmirasçı durumunda bulunan kimse, atanmış mirasçı olmayıp sadece belli mal bırakılan kişi niteliğinde ise, o zaman defterin yalnızca bırakılan mal için tutulması gerekecektir. İşte bu maddenin birinci fıkrası bu esasa göre yeniden kaleme alınmış ve açıklanan noktalar belirtilmiştir. Yukarda zikredildiği gibi bugünkü metinde defterin asliye mahkemesince düzenleneceği yazılı ise de, kalıt işlerinde yetkili merci bizim hukukumuza göre, kural olarak, sulh mahkemesi olduğundan birinci fıkrada bir kural değişikliği yapılarak «asliye mahkemesi» yerine 532-534 üncü maddelerde olduğu gibi, «sulh mah-kemesi» denilmiştir.’:
«III. Teminat
Madde 470 - Ardmirasçı atanması durumunda Sulh Mah- kemesince kalıtım veya ardmirasçıya bırakılan belli malın bir döküm defteri düzenlenir.
Mirasbırakan, önmirasçıyı teminat yükümünden açıkça bağışık tutmadıkça, mirasın ona teslimi ancak teminat kar-şılığında olur; taşınmazlarda bu teminat miras geçirme yükü-münün tapu kütüğüne şerh verilmesi yoluyla da olabilir.
Önmirasçı teminat vermezse veya ardmirasçının hakları-nı tehlikeye koyarsa kalıtın resmen yönetimine karar verir.»