• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 513 - Yürürlükteki Kanunun 460 ıncı maddesini karşılamaktadır. Kaynak Kanunun 480 inci maddesinde olduğu gibi madde iki fıkra hâline geti-rilmiştir. 1984 tarihli Öntasarı da bu maddeyi iki fıkra hâlinde düzenlemiştir.

    Yürürlükteki maddenin bir ve üçüncü cümlesinde koruyucu mirasçılıktan çıkarılmaya neden olan borç ödemeden aciz belgesinin hükmünün kalmaması veya bu belgenin içerdiği borç tutarının mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun «keenlemyekün» olacağını öngörmektedir. Bu cümle maddenin ikinci fıkrası hâline getirilerek «keenlem-yekün» yerine «iptal olunur» deyimi kullanılmıştır. Miras Hukukunda kural olarak yokluk ve mutlak butlan söz konusudur. Fıkrada da bu genel ilkeye uygun olarak mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun kendiliğinden hükümsüz kalması yerine iptal edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Bunun sonucu olarak buradaki iptal davası da ölüme bağlı tasarrufların iptaliyle ilgili 557 nci madde hükümlerine tâbi tutulmuştur. Bu düzenlemenin en önemli sonucu, bu gibi hâllerde, mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun her zaman için geçersiz olduğunu ileri sürme yerine, iptal davasına konu olmasıdır.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     

    Madde 437 - Madde, yürürlükteki Kanunun 460. madde-sini karşılamaktadır. «Aciz» deyimi yerine «ödeme güçsüzlüğü» deyimi kullanılmıştır.

    Birinci fıkrada, yürürlükteki Kanunda yer alan «mahrum edebilir» sözünün isabetli olmadığı «ıskat»ın sözkonusu olduğu dikkate alınarak ifade düzeltmesi yapılmıştır.

    İkinci fıkrada mirasçılıktan çıkarılmanın iptali için yü-rürlükteki kanunda mevcut olan «miras açıldığı zaman ödeme güçsüzlüğü belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarı-sını aşmıyorsa» tarzındaki esas, yeni saklı pay oranları dikkate alınarak muhafaza edilmiştir.’:

     

    «IV. Ödeme güçsüzlüğü sebebiyle mirasçılıktan çıkarma

    Madde 437 - Mirasbırakan, hakkında ödeme güçsüzlüğü belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Şu kadar ki, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına tahsis etmesi şarttır.

    Miras açıldığı zaman ödeme güçsüzlüğü belgesinin hük-mü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirastan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: 460. madde hükmü mirasçılıktan büsbütün çıkarma konusunu değil, ödeme aczi içinde bulunan mirasçının dokunulmaz payının yarısı oranında mirasçılıktan çıkarılmasını düzenlemektedir. Bu sebeple kenar başlık «ödeme aczi içinde bulunanın mirasçılıktan çıkarılması» şekline konularak ifadeye vuzuh verilmiştir. Ayrıca terimler, yukarıki maddelerde kullanılmış olan terimlerle uygun duruma getirilmiş, maddenin ifadesi sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Yürürlükte bulunan metinde bu mad-de, iki cümleden oluşmuş, bir tek fıkra halindedir. Oysa her cümlenin bağımsız bir kuralı kapsadığı gözönüne alınarak, mad-de, İsviçre aslında olduğu gibi, müstakil iki fıkra haline geti-rilmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: Gerek bu maddenin yürürlükteki metninde, gerek Almanca aslına göre ifade değişikliğine uğra-mış bulunan bu tasarıda, aciz sebebi ile mirasçılıktan çıkarılan kimselere ait dokunulmaz payın yarısının, o kimsenin doğmuş ve doğacak çocuklarına tahsis edilmesi şartının konulmasında hikmet şudur: Aciz sebebi ile mirasçılıktan çıkarılan kimsenin doğmuş veya ana rahmine düşmüş bir çocuğu varsa, bu durumda o kimsenin dokunulmaz payının yarısı o çocuğa ve miras açıldıktan sonra doğacak olan çocuğa, kısacası mirasçılıktan çıka-rılanın miras açıldığı zaman hayatta en az bir çocuğu olmak şartıyle, sonradan sahip olacağı çocuklara tahsis edilecektir. Eğer miras açıldığı zaman hayatta veya ana rahminde hiçbir çocuğu yoksa, o zaman ilerde doğacak çocuklara yapılan tahsisin bu madde bakımından bir geçerliliği yoktur. Aday atanması konusundaki kurallar tabiatiyle saklıdır. Böylece, mirasçılıktan çıkarılanın eğer miras açıldığı zaman bir çocuğu hayatta ise, mirasın açılmasından sonra doğacak çocukları da bu tahsisten faydalanacak ve daha sonra doğanlar hakkında, mirasçı aday-lığına ilişkin kurallar kıyas yoluyla uygulanacaktır.

    İsviçre Medenî Kanununun bu maddeyi karşılayan 480 inci maddesinin ikinci fıkrasında, borcun, mirastan çıkarılana ait miras payının «dörtte birini» aşmaması kaydı konulmuş olduğu halde Türk Medenî Kanunu bu oranı değiştirmiş ve «yarı» ya çıkarmıştır. Böylece, mirastan çıkarılan kimse korunmuştur. Medenî Kanun Komisyonu bu korumayı nispetsiz bul-duğu için buradaki oranı, İsviçre Medenî Kanununda olduğu gibi dörtte bire indirmiştir.

    Gerçi bu maddenin birinci fıkrasında «dokunulmaz payın yarısından yoksun bırakılma» söz konusu olduğu için, ikinci fıkranın da bununla ahenkli bulunması amacı ile ikinci fıkrada dahi bu «yarı» oranının alıkonulması düşünülebilirse de, bu kıyaslama ve benzetme yerinde değildir; zira birinci fıkradaki «yarı» oranı, bütün mirasın yarısı olmayıp ona kıyasla miktarı daha az olan «dokunulmaz payın» yarısıdır. Oysa ikinci fıkrada esas olan miktar «dokunulmaz pay» değil, miras payının tü-müdür. Bu sebeple bunun dörtte birini çıkarıp ikinci fıkrayı bu şekilde değiştirmek birinci fıkra ile ikinci fıkrada yazılı oranlar arasında bir ahenksizlik değil, tersine her iki fıkra arasında, miktarlar bakımından bir ahenk yaratacaktır. Esasen İsviçre Medenî Kanunun sözü edilen 480 inci maddesinde çözüm tarzının böyle olması da aynı düşünceye dayanmaktadır.’:

     

    «IV. Ödeme aczi içinde bulunanın mirasçılıktan çıkarılması

    Madde 460 - Mirasbırakan, hakkında aciz belgesi bulunan altsoyunu, dokunulmaz payının yarısı için, mirasçılıktan çıka-rabilir; fakat bu yarıyı, mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına tahsis etmesi şarttır.

    Bununla birlikte mirasın açıldığı zamanda aciz belge-sinin geçerliği kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılana ait miraspayının dörtte birini aşmı-yorsa, çıkarılanın istemi üzerine, çıkarmanın geçersizliğine ka-rar verilir.»