• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 548 - Yürürlükteki kanunun 495 inci maddesini karşılamaktadır.

    Madde İsviçre Medenî Kanununun 515 inci maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.

    Yürürlükteki maddenin ikinci cümlesinde, mirasbırakandan önce ölüm nedeniyle miras sözleşmesinin son bulması üzerine, ölenin mirasçılarının ölüm tarihinde elde kalan miktarı geri vermekle yükümlü oldukları öngörülmüştür. Bu hüküm uygulamada haksızlıklara yol açtığından, İsviçre Medenî Kanununun 515 inci maddesinin ikinci fıkrasına uygun olarak «ölüm tarihindeki zenginleşmeyi geri isteyebilirler.» şeklinde düzeltilmiştir. Buna göre ölenin mirasçıları ölüm tarihinde elde kalan miktarı değil, bu tarih itibarıyla bu yolla zenginleştiği miktarı geri vermekle yükümlü olacaklardır.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    Madde 472 - Madde, yürürlükteki kanunun 495. maddeesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Madde, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 515. maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir.’:

     

    «2. Mirasbırakandan önce ölme

    Madde 472 - Mirasçı atanan veya lehine vasiyet yapılan kimse mirasbırakanın ölümünde sağ değilse, miras mukavelesi kendiliğinden bozulmuş olur.

    Daha önce ölen bu kimsenin mirasçıları, aksi kararlaştı-rılmış olmadıkça, mirasçı atayan veya vasiyette bulunandan, miras mukavelesi uyarınca elde ettiği kazandırmaların ölüm tarihinde zenginleşme teşkil eden kısmını geri isteyebilirler.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: 495 inci maddenin kenar başlığında hem atanmış mirasçıyı, hem de belli bırakılanı içine almak üzere, maddenin Almanca aslında olduğu gibi, kısaca «mirasçı» terimi kullanılmış ve ifade kısaltılmıştır. Yürürlükteki metnin birinci cümlesinde «miras mukavelesi münfesih olur» denilmiş ise de burada bir fesih veya infisah değil, miras sözleşmesinin doğrudan doğruya geçersiz olması sözkonusu olduğundan, fıkra ona göre ifadeye bağlanmıştır. Ayrıca «tasarrufu yapan kimse» yerine de, İsviçre aslında olduğu gibi, «mirasbırakan» terimi konulmuştur. İkinci fıkradaki «hilâfına sarahat bulunmadıkça» ifadesinden, bu sarahatin miras sözleşmesinde olması gerektiği, doğrudan doğruya değil dolayısiyle anlaşılmaktadır. Bu sebeple metne, aslında olduğu gibi açıklık vermek için bu deyim yerine «sözleşmede tersi kararlaştırılmış olmadıkça» deyimi kullanıl-mıştır.

    2) Biçim değişikliği: Bu madde iki bağımsız kuralı kapsadığından, İsviçre aslında olduğu gibi ayrı ayrı iki fıkra halinde konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Maddenin ikinci fıkrasındaki «mu-rislerinden almış olduğu ivazdan veya hasılatından» ibaresi yerine kısaca «bu iktisaptan» denilerek «hasılat» kelimesi çıka-rılmıştır. Böylece «hasılatın» istenilmesinin mutlaka zorunlu olduğu gibi bir anlama yer verilmemiştir. Nitekim, bu maddenin İsviçre Medenî Kanunundaki aslı olan 515 nci maddede «ha-sılat» sözü bulunmayıp sadece «iktisap» tabiri mevcuttur.’:

     

    «2. Mirasçının daha önce ölmesi durumunda

    Madde 495 - Atanmış mirasçı veya belli mal bırakılan kimse mirasbırakandan önce ölmüşse, miras sözleşmesinin ge-çerliği kalmaz.

    Mirasbırakan kimse, atanmış mirasçının veya belli mal bırakanların ölümünde miras sözleşmesi uyarınca mal iktisap etmiş durumunda bulunuyorsa, sözleşmede tersi kararlaştırıl-mış olmadıkça, ölenin mirasçıları bu iktisabdan ölüm zama-nında mevcut olanını geri isteyebilirler.»