-
«1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe
«Madde 521 - Yürürlükteki kanunun 468 inci maddesini karşılamaktadır.
Maddenin «Fevkalâde ikame» şeklindeki konu başlığı İsviçre Medenî Kanu-nunun 488 inci maddesinde olduğu gibi ve öğretiyle uygulamada çoğunlukla ve 1984 tarihli Öntasarının da 455 inci maddesinde benimsendiği üzere «Artmirasçı atama» şeklinde değiştirilmiştir. Maddenin «Namzet tâyini» olan kenar başlığı «Belirlenmesi» şeklinde kaleme alınmıştır. Zira bu madde artmirasçının belirlenmesiyle ilgilidir.
Yürürlükteki maddenin birinci fıkrası iki fıkra hâline getirilmek suretiyle madde üç fıkraya dönüştürülmüştür. Hüküm değişikliği yoktur. Maddenin birinci fıkrasındaki «nazmet» tanımıyla ilgili hüküm, kanunlarda bu tür tanımların isabetli olmayacağı düşüncesiyle maddeye alınmamıştır. Kaynak Kanunda da böyle bir tanım yoktur.»
-
«1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:
‘Madde 445 - Madde yürürlükteki kanunun 468. madde-sini karşılamaktadır.
Yürürlükteki Kanunda başlıkta «fevkalâde ikame» de-yimi kullanılmıştır. Bunun yerine kaynak İsviçre Medenî Kanu-nunun 488.maddesinin başlığını gözönünde tutarak dokt-rinde kullanılan «ardmirasçı atama» deyimi tasarıda tercih edilmiştir.
Alt başlık da maddede düzenlenen yükümlülüğü vurgulamak üzere «devir yükümlülüğü» tarzında kabul edilmiştir.
Madde metninde, tasarıda kullanılan ardmirasçı ve önmirasçı deyimleri açıklığa kavuşturulmuştur. Bunun dışında mad-dede esasa ilişkin bir değişiklik yapılmamıştır.’:
«F. Ardmirasçı atama
I. Devir yükümlülüğü
Madde 445 - Mirasbırakan ölüme bağlı tasarruf ile, ata-dığı mirasçıyı mirası başka bir kişiye devretmekle yükümlü kılabilir. Miras kendisine devredilecek kişiye ardmirasçı; devretmekle yükümlü olana önmirasçı denilir.
Aynı yükümlülük ardmirasçıya yükletilemez.
Bu kurallar vasiyette de uygulanır.»
-
«1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:
‘1) Terim ve ifade: Bu maddede bazı terim değişiklikleriy-le birlikte, açıklığı sağlamak için bazı tarifler de yapılmıştır: Şöyle ki: Maddenin bu günkü kenar başlığı (F.fevkalade ikame ve I.Nazmet tayini) dir. 467 nci maddenin gerekçesinde belirtildiği gibi, nasıl ki, «alelade ikame» deyiminden hukukî bir kavram anlaşılıyorsa 468 inci maddedeki «fevkalâde ikame» deyiminden de, miras kavramları bakımından açık bir anlam çıkmamaktadır. Bu sebeple Medenî Kanun Komisyonu bu maddenin kenar başlıklarını, Almanca aslında olduğu gibi, (F.Ardmirasçı) ve (I. Gösterilmesi) olarak değiştirmeyi kavramların anlaşılması bakımından gerekli görülmüştür. Almanca metinde, birinci fıkrada mirası başkasına geçirmekle yükümlü kılınan atanmış mirasçıya «önmirasçı=Vorerbe» ve kendisine miras geçirilecek mirasçıya da «ardmirasçı=Nacherbe» denilmektedir. Fransızca metinde ise bunlardan birincisine «1’heherbe» denilmektedir. Fransızca metinde ise bunlardan birincisine «1’ heritler institue» ikincisine ise «1’appele» denilmektedir. Türk Medenî Kanunun yürürlükte bulunan metninde birinci kavram hiç belirtilmemiş, ikincisine ise «namzet» denilmiştir. «Namzet» kelimesi hiç bir suretle sonraki mirasçılığı, yani ardmirasçılığı belirtmeye yeterli değildir. Zira 469 uncu maddede yazılı za-manda kendisine miras geçecek olan kişi «mirasçı namzedi» olmayıp, doğrudan doğruya bir mirasçıdır. Tıpkı mirası geçirmekle yükümlü önmirasçı gibi bir mirasçıdır. Ancak kanun koyucu, 468 inci maddede bu mirasçılığı sıraya koymuş, önce bir kimsenin mirasçı atanmasını ve mirasının sonradan başka bir mirasçıya «ardmirasçıya» geçmesini mümkün kılmış ve bu su-retle ölüme bağlı tasarrufta bulunanın tasarruf hürriyetini belirtmiştir. Yürürlükteki metnin ifade biçimi ile mirasçılığı bu yolda derecelendirilmesi açık olarak belirmemektedir; zira bu metinde ardmirasçı için «üçüncü şahıs» denilmektedir ki, bu-rada «namzet» terimi ile tarif edilmek istenen kimse bir üçüncü şahıs olmayıp, mirası belirli bir zaman sonra iktisap edecek olan ve mirasçılığı kesin bulunan atanmış bir mirasçıdır. Kısacası, önmirasçı nasıl bir atanmış mirasçı ise, ardmirasçı da, mirasçı namzedi olmayıp mirası belirli bir zamanda alacak olan kesin bir mirasçıdır. Bu sebeple Medenî Kanun Komisyonu «önmirasçı» ve «ardmirasçı» terimlerini, Almanca metinde olduğu gibi, kabul ederek herhangi bir tereddüde meydan bırakılma-masını gerekli görmüştür.
Ayrıca bu maddeni birinci fıkrasında «önmirasçı» ve «ardmirasçı»nın durumları, daha doğrusu bunların kimler olduğu tarif olunarak madde açıklığa kavuşturulmuştur. Bu maddenin öteki fıkralarında da ifade sadeleştirilmiş, terimler yukarıki maddelere uydurulmuştur.
2) Biçim değişikliği: 468 inci maddenin bugünkü metni iki fıkradır. Oysa bu madde ayrı ayrı nitelikte üç kuralı kapsadığından, aslında olduğu gibi üç bağımsız fıkra durumuna konul-muştur.
3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:
«F. Ardmirasçı
I. Gösterilmesi
Madde 468 - Mirasbırakan ölüme bağlı tasarrufunda, atadığı mirasçıyı, mirasın başka bir kişiye geçirilmesiyle yü-kümlü kılabilir; bu yükümlüye önmirasçı, mirasın geçirilecek olduğu kişiye de ardmirasçı denilir.
Aynı yüküm ardmirasçıya yükletilemez.
Ardmirasçılığa ilişkin kurallar, belli mal bırakımı tasarrufunda da uygulanır.»