• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 1009 - Yürürlükteki kanunun 919 uncu maddesini karşılamaktadır.

    Yürürlükteki metinde şerh verilebilecek kişisel haklara örnek olarak sayı-lanlar dışında, 6217 sayılı Kanunla taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin şerh verilmesi olanağı tanınmıştır. Bundan başka Ülkemizde yaygın bir uygulaması bulunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin de şerh verilebileceği Tapu Sicili Tüzüğünde (m. 55/c) belirtilmiştir. Oysa Tüzükteki bu düzenlemenin ka-nunî bir dayanağı bulunmalıdır. Bu nedenle örnekler arasına bu sözleşmelerin konulması da uygun görülmüştür.

    Maddenin ikinci fıkrasının ifadesi, kaynak kanunun 959 uncu maddesi gözönünde tutularak düzeltilmiş ve şerh verilen kişisel hakkın ‘aynî etki’ adı verilen etkisi açıklığa kavuşmuştur.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 926 - Madde, yürürlükteki kanunun 919. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinde, şerh verilebilecek kişisel haklara örnek olarak sayılanlar dışında memleketimizde 6217 sayılı kanunla taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin de şerh verilmesi imkânı kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu sebeple ör-nekler arasına bunun da konulması uygun görülmüştür.

    Maddenin ikinci fıkrasının ifadesi, kaynak İsviçre Medeni Kanununun, 959. maddesi gözönünde tutularak düzeltilmiş ve şerh verilen kişisel hakkın “aynî etki” adı verilen etkisi açıklığa kavuşturulmuştur.’:

     

    2. Şerhler

    a. Kişisel haklarda

    Madde 926 - Taşınmaz satış vaadi ve kira sözleşmeleri ile sözleşmeden doğan alım, önalım, gerialım hakları gibi kanunen şerhine açıkça imkan tanınan sözleşmeler ve kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilebilir.

    Bunlar şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı etkili olur.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği: (Şerh), tapu kütüğüne yapılan ka-yıtların önemli bir çeşidini teşkil etmektedir. Bu, tescil’den farklıdır. Tescil, ancak aynî hakların kurulması için kullanılan kayıt nev’i olduğu halde, şerh kişisel haklar ve tasarruf hakkının kısıntıları için sözkonusu olup, bunlar tapu kütüğüne şerh verilince, şerh süresi içinde herkese karşı ileri sürülebilen bir nitelik kazanırlar. Başka bir deyimle tapu kütüğüne verilen şerh onlara bu niteliği sağlar. Kimi zaman, pek yanlış olarak sanıldığı gibi kişisel bir hak tapuya şerh verilmekle, aynî hak olmaz; sadece geçici olarak aynî hakka benzer bir kuvvet kazanır. Bu sebeple Medeni Kanunumuz (şerh)’i (tescil) den ayırmış ve 919-921 inci maddelerini şerh’lere özgülemiştir.

    919 uncu maddenin birinci fıkrasına taşınmaz satış vaadi ve taşınmazın sürekli bir amaca özgülenmesi konuları ve ayrıca taşınmaz rehnine boşalan dereceye geçme hakkı da eklenmiştir. Bunlar eklenmeseydi dahi zaten yasa gereğince şerhe konu olabilen haklardan oldukları için tapu kütüğüne şerh verilmeleri mümkün idi. Bu bakımdan bu maddede, sözleşmeden doğan önalım, alım ve gerialım hakları ve kira sözleşmesi dahi zikredilmeksizin, maddenin: (Tapu Kütüğüne şerh verilmele-rine yasa tarafından açıkça cevaz verilmiş olan kişisel haklar bu kütüğe şerh olunabilir) biçimine konulması belki daha doğru olurdu. Bununla birlikte bu maddenin alışılmış biçimini boz-mamak için yukarıda belirtilen eklerle birlikte madde, ifadesi sadeleştirilmek suretiyle, olduğu gibi, alıkonulmuştur.’:

     

    II. Şerh

    1. Kişisel haklarda

    Madde 919 - Tapu kütüğüne şerh verilmelerine yasaca müsaade edilmiş olan kişisel haklar, özellikle sözleşmeden do-ğan önalım, ve gerialım hakları taşınmaz satış vadi, staşınmazın sürekli bir amaca özgülenmesi, yalın kira ve ürün kirası, taşınmaz rehinde boşalan dereceye geçme hakkı ve yasada öngö-rülen öteki haklar tapu kütüğüne şerh verebilir.

    Bunlar şerh verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan edi-nilen hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilen bir nitelik kazanırlar.”