• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 131- Yürürlükteki Kanunun 94 üncü maddesini karşılamaktadır.

    Madde üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

    3444 sayılı Kanunla yürürlükteki 94 üncü maddeye evliliğin sona erdirilmesi hususunda getirilen yeni bir sebep “gaiplik kararını alan eşin bunu kendi istediği zamanda götürüp nüfus idaresine vermesi”dir. Bu yöntem Medenî Ka-nunumuza göre evlilik ya kendiliğinden sona erer (ölüm); ya da mahkeme kara-rıyla sona erdirilir (boşanma, iptal, evliliğin feshi). Bu sebeple 3444 sayılı kanunla yapılan değişikliğin isabetli olmadığı oyçokluğuyla kabul edilmiş, madde yeni-den kaleme alınmıştır.»



  • 1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    ‘Madde 92- Madde, yürürlükteki Kanunun 94. maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber, son fıkrada değişiklik yapılarak kayıplık sebebiyle evliliğin çö-zülmesi için ayrı dâvanın Türkiye’de herhangi bir mahkemede açılabilmesi esası kabul edilmiştir.’:

    «B. Kayıplık durumunda

    Madde 92- Kayıplığına karar verilen kişinin eşi, mahkemece evliliğin çözülmesine karar verilmedikçe evlenemez.

    Kayıbın eşi evliliğin çözülmesini kayıplık kararıyla birlik-te isteyebileceği gibi ayrıca da dâva edebilir.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    ‘1) Terim ve ifade : Terimler öteki maddelere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir. Bu maddenin bugün yürürlükte olan metninde kullanılan (fesih) kelimesi (nispî butlan)’Dabi (fesih) ile karıştırılabileceğinden ve buradaki fesihten maksat ise bu olmayıp, yitiklik kararı dolayısıyla (evliliğe son verilmesi) oldu-ğundan ifade bu suretle düzeltilerek karışıklık önlenmiştir.

    2) Biçim değişikliği : Üç ayrı kuralı kapsayan bu madde üç bağımsız fıkra haline konulmuştur. Çünkü maddeye eklenen son fıkra, tamamen müstakil bir kuralı belirtmektedir.

    3) Hüküm değişikliği : Bu maddenin yürürlükte olan metninin ikinci fıkrasının son cümlesinde (boşanma hakkındaki usûl burada dahi caridir) denilmektedir. Oysa boşanmadaki yargılama usulünün burada uygulama alanı bulması, yani 150 inci maddenin burada tatbiki imkânsızdır. Nitekim İsviçre Şâ-rih’lerinden Egger aynen : “Fakat boşanmadaki usule dair hükümlerin (yani 150 inci madde hükmünün) burada tatbikine mahal yoktur. Zira fesih sebebi doğrudan doğruya yitiklik kara-rıdır. Bu sebeple başkaca delil gösterilmesine ve iki taraflı bir dâvaya ihtiyaç yoktur.” demektedir. Şu halde burada bahis konusu olan şey, boşanma için özel yargılama usulünün olmayıp, yetkili mahkemenin belirlenmesidir. Bu sebeple bu maddenin üçüncü fıkrası 136 ıncı maddeye paralel olarak ifadeye bağlanmıştır. Ancak bu kuralın, evliliğe son verilmesi için ayrı bir dâva açılması halinde uygulanacağı tabiidir. Eğer evliliğe son verilmesi yitiklik kararı talebiyle birlikte istenirse, yetki noktası, yitiklik kararı kurallarına bağlı olacaktır.’:

     

    «b) Yitiklik durumunda.

    Madde 94- Eşlerden biri için yitiklik kararı verilmişse, öteki eş mahkemeden evliliğe son verilmesine dair karar almadıkça, evlenemez.

    Yitiğin eşi, evliliğe son verilmesini, yitiklik kararıyla birlikte isteyebileceği gibi, ayrıca da dâva edebilir.

    Ayrıca dâva halinde yetkili mahkeme, dâvacının ikâmetgahı mahkemesidir.»