• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     İkinci Ayırımın başlığı, çocuk ile soybağı ilişkisi kurulan kişinin, çocuğu doğuran kadınla evli olan kişi olması hâline işaret etmek üzere “Kocanın Babalığı” olarak belirlenmiştir. Bu Ayırımda, çocuğu doğuran kadınla evli olan ya da evliliği sona ermiş bulunan kişinin çocuk ile olan soybağı düzenlenmektedir. Bu Ayırıma isabet eden bazı hükümler taşıyan yürürlükteki Kanunun Birinci Faslının başlığı “Nesebin Sıhhati”dir. Getirilen düzenlemede ise, soybağı hukuken kurulmuş ve tespit edilmiş olan çocuğun “nesebi”nin “sıhhatli olmaması” yani “gayrisahih olması” ihtimali mevcut değildir. Söz konusu başlığı, bu açıdan da, getirilmek istenen yeni düzenlemeye uygundur.

    «Madde 285 - Madde 1984 tarihli Öntasarının 223 üncü ve kaynak İsviçre Medenî Kanununun 255 inci maddeleri örnek alınarak düzenlenmiştir.

    Yürürlükteki Kanunun 241 inci maddesini karşılamaktadır.

    Birinci fıkrada, hüküm değişikliği yoktur. Yürürlükteki hükmün birinci cümlesinin daha sade ve açık bir Türkçeyle ifadesi sözkonusudur. Böylece, evlilik devam ederken veya evlilik sona erdikten sonraki üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu yönündeki karine aynen korunmuştur. Ancak bu karine, yürürlükteki metnin aksine, bir “sahih nesep karinesi” değil, sahih-gayrisahih farklılığı kaldırıldığına göre, sadece bir soybağı karinesi, yani maddenin kenar başlığının ifadesiyle “babalık karinesi”dir.

    İkinci fıkra ise, yürürlükteki metinle içerik açısından bir noktada aynıdır. Bu nokta, hem yürürlükteki metne hem de yeni düzenlemeye göre, aslolanın, evlilik sona erdikten sonraki üçyüz günlük süreden sonra doğan çocuğun koca ile arasında soybağının bulunmadığının kabul edilmesi gereğidir. Ancak madde, yürürlükteki metinden farklı olarak, ana üçyüz günlük süre geçtikten sonra doğurmuş olsa bile onun yine de evlilik sırasında gebe kaldığının kanıtlanması hâlinde, çocuk ile koca arasında soybağının kurulabileceğini açık ve net bir şekilde ifade etmektedir. Böylece, istisnaî durumlarda gebeliğin üçyüz günden fazla sürmesi nedeniyle çocuğun bu süre geçtikten sonra doğmuş olması hâlinde, gebeliğin evlilik sırasında gerçekleştiğinin kanıtlanmasıyla, soybağının kurulabileceği hususu, yürürlükteki metinden farklı olarak, açık biri hüküm hâline getirilmek istenmiştir.

    Üçüncü fıkra ise, yürürlükteki metinde mevcut olmayan bir hükümdür. Gerçekten, yürürlükteki Kanun, kocanın gaipliğine karar verilmesi hâlinde, yuka-rıda öngörülen üçyüz günlük sürenin ne zamandan itibaren işlemeye başlayacağına dair herhangi bir hüküm içermemekte ve bu durum doktrin ve uygulamada duraksamalara yol açmaktadır. Bugün doktrinde, bu fıkrayla getirilen çözümü kabul eden görüşler vardır; ancak bunlar sadece birer görüş olup, pozitif hukuk açısından konuya herhangi bir açıklık kazandırmamaktadır. Getirilen bu hüküm, gerek 1984 tarihli Öntasarıyı gerek kaynak Kanunda yapılan değişikliği izleyerek, sorunun çözümünü pozitif bir hukuk kuralıyla hâlletmeyi amaçlamaktadır. Böy-lece, bu fıkra hükmü gereğince, çocuğun doğumu, eğer ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden itibaren üçyüz günlük süreden sonra gerçekleşmişse, bu çocuk ile hakkında gaiplik kararı verilen koca arasında soybağının bulunmadığı kabul edilecektir.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 223 - Madde, yürürlükteki Kanunun 241. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki metnin ikinci cümlesine gö-re, evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun nesebinin sahih olmaması asıldır. Tasarıda, ana-nın evlilik sırasında gebe kaldığının isbatı suretiyle böyle bir çocuğun dahi kocaya bağlanabileceği açıklanmıştır. Ayrıca tasa-rıda «sahih nesep» deyimi yerine «evlilik içi soybağı» deyimi kullanılmıştır.

    Üçüncü fıkra, kayıplık hâlinde üçyüz günün hangi tarih-ten itibaren işlemeye başlıyacağı hususundaki tereddütleri gi-dermek amacıyle maddeye eklenmiştir.’:

    «A. Karine

    Madde 223 - Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.

    Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla müm-kündür.

    Kocanın kayıplığı hâlinde üçyüz gün, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden itibaren işlemeye başlar.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler Türkçeleştirilmiş ve ifade sadeleştirilmiştir. Özellikle, Medenî Kanun Komisyonunun yu-karıda 17.maddenin gerekçesinde belirtilen sebeplerle (soy hı-sımlığı) terimini koymuş olması ve (nesep) kavramının doğ-rudan doğruya (soy) ile ilgili bulunması dolayısiyle neseb yerine (soydanlık) terimi hem kavramı daha güzel belirtmesi bakımından, hem de (nisbet) gibi bağlantı ifade eden bir Arapça kelime ile akrabalığı bulunan (neseb) kavramına kıyasla daha aydınlatıcı ve berrak bir kelime olması bakımından tercih edilmiştir. (Sahih) kelimesi yerine de Türkçe bir terim olan (düzgün) terimi daha uygun görülmüştür. Buna belki (evlilik içi soydanlık) demek daha doğru olurdu, diye düşünülebilir. Ancak burada  bahis konusu olan soydanlık, sadece evlilik içi düzgün soydanlık değil, evlilik dışı olduğu halde sonradan düzeltilen soydanlık ta olduğu için buna sahih veya meşru terimlerini tam surette karşılayan (düzgün soydanlık) demek daha yerindedir.

    Belirge teriminin gerekçesi yukarıda ilgili 30.maddede gösterildiği için burada yeniden izah olunmamıştır.

    2) Biçim değişikliği: Madde, aslına olduğu gibi iki fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Maddede kural değişikliği bulunmamakla beraber ifade değiştirilmiştir. Çünkü maddenin bi-rinci fıkrası bir belirge (karine) koymaktadır ki, bu, babalık karinesidir. İkinci fıkrada ise babalığın bulunmadığı karinesi belirtilmiştir. Bugün yürürlükte bulunan metnin ikinci cümlesindeki belirge bu cümleden anlaşıldığı halde birinci cümlenin ifadesinden bu belirge açıkça anlaşılmamaktadır. Çünkü bu cümlede (evlilik mevcutken veya zevalinden itibaren üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası, kocadır.) gibi biraz garip ve ayni zamanda çok kesin bir ifade kullanılmıştır. Oysa bu maddenin amacı orada konulan süre içinde doğan çocuğun soydanlığının (düzgün sayılacağı) dır ki, tersi ispat olunabilen bir belirgedir. İşte bu sebeble maddenin ifadesi, aslından yararlanılmak sure-tiyle daha açık bir hale konulmuştur.’:

    «A. Düzgün soydanlık belirgesi.

    Madde 241 - Evlilik devam ederken veya sona ermesinden başlıyarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun soydanlığı düzgün sayılır.

    Doğum daha sonra olmuşsa, soydanlık düzgün sayılmaz.»