«Müflis borçlunun, iflâs açıldıktan sonra masaya girebilecek mallar üzerinde hiçbir surette tasarruf hakkı yoktur. Böyle bir tasarruf olsa da mutlak olarak hükümsüzdür. İflâs açılmadan evvel borçlu tarafından verilen emre muharrer bir senet veya müflis üzerine keşide olunmuş bir poliçenin vadesi iflâs kararından sonra hulul edip de, henüz iflâs açılmadan evvel müflis tarafından ödenmiş olursa bu ödemenin muteber olabilmesi;

1- Senet hamili olan alacaklının iflâstan haberdar olmaması,

2- Senet ödenmediği takdirde üçüncü bir şahsa rücu hakkını kullanabilecek vaziyette bulunması şartıyla mukayyet olup, bu hallerde müflisin ödediği para senet hamilinden geri alınamaz. Çünkü müflisin iflâs ile tasarruftan ehliyetsizliği, ya iflâstan haberdar olmak veya iflâsın ilanı ile hükmen haberdar sayılmakla, üçüncü şahsa karşı müessir olması hukuki esaslara göre caiz olabilir. İflâstan haberi olmayan veya hamil olduğu senedin vadesi gelerek bedelini almak üzere muhatap veya borçlu sıfatında bulunan şahsa müracaat edip de ödediği takdirde, bilfarz ciranta veya keşideci gibi, başka birinin hamil olduğu senet veya poliçenin bedelini isteyebilmek hakkını haiz olan hamilden, müflis borçlunun, ödediği parayı, hükümsüz bir tasarruf sayarak geri almak, hamili büsbütün mutazarrır edeceğinden, yukarıda yazılı şartlar dahilindeki ödemenin muteber sayılması muvafık bir hükmüdür. Senet hamili, kendisine, ödeme sırasında üçüncü şahsa rücu hakkını kullanamayacak vaziyette olduğu halde, sırf müflis olan borçluya karşı, alacaklı sıfatında kalan ve diğer alacaklılar gibi yalnız alacağını masaya kaydettirebilir.»