• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     Madde 635 - Yürürlükteki kanunun 575 inci maddesini karşılamaktadır.

    1984 tarihli Öntasarıda maddeyle ilgili yapılan değişiklik önerisi yönünde madde dört fıkra hâline getirilmiştir. Birinci fıkrada alacakların takibi ve borçların ödenmesi kavramlarının alacakların tespitini de kapsadığı düşünülerek, ayrıca tesbitten söz edilmemiştir. Maddeye yeni eklenen ikinci fıkra hükmü ile, tasfiye memurunun mirasçılara bilgi verme yükümü açıklığa kavuşturulmuştur.



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 559 - Madde, yürürlükteki kanunun 575. madde-sini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Madde, konular gözönünde tutularak dört fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, alacakların takibi ve borçların ödenmesi kavramlarının alacakların tespitini de kapsadığı düşünülerek, ayrıca tesbitden söz edilmemiştir.

    Maddeye yeni ilâve edilen ikinci fıkra hükmü ile, tasfiye memurunun mirasçılara bilgi verme yükümlülüğü açıklığa kavuşturulmuştur.’:

     

    «II. Olağan usul ile tasfiye

    Madde 559 - Resmî tasfiye, miras bırakanın câri işlerinin tamamlanmasını, borçlarının ifasını, alacaklarının tahsilini, vasiyet borçlarının terekenin imkânı ölçüsünde yerine getirilmesini ve malların paraya çevrilmesini kapsar.

    Tasfiye memuru, tereke ile ilgili dâva, takip ve idarî işlemler hakkında mirasçılara bilgi vermekle yükümlüdür.

    Terekedeki taşınmazlar, açık arttırma ile veya bütün mirasçıların muvafakatları hâlinde pazarlık suretiyle satılır.

    Mirasçılar, tasfiye devam ederken tasfiye için gerekli olmayan tereke mallarının kısmen veya tamamen kendilerine ve-rilmesini isteyebilirler.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bu maddenin kenar başlığındaki «ale-lâde tasfiye» deyimi yerinde değildir. Sanki resmî başka fev-kalâde bir tasfiye usulü varmış gibi yanlış bir düşünce uyandıracak niteliktedir. Bu sebeple kenar başlık «olağan usul ile tasfiye» biçimine konulmuştur. Böylece buradaki «olağan» sıfatı «tasfiye» ye değil, «usule» ait olarak kullanıldığından, bu deyim resmî tasfiyenin bağlı olduğu normal usulü ifade etmektedir. Maddenin öteki terimleri yukarı ki maddelere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Şimdiki 575 inci madde üç cümleden oluşmuş bir tek fıkra halindedir. Birbirinden ayrı üç kuralı kapsayan bu madde üç fıkraya ayrılmış ve Medenî Komisyo-nunca bir de yeni fıkra eklenmiş olduğu için, ön tasarıda bu madde dört fıkralı bir madde haline gelmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: Birinci fıkranın sonuna «tasfiye için gerekli bütün başka işlerin görülmesi» deyimi eklenmiştir; zira bu fıkrada sayılan işlerden başka, önceden düşünülmesi, hesap-lanması mümkün olmayan ve tasfiye için gerekli olan bazı işler sonradan çıkabilir ve tasfiye aksar. Bu sebeple maddeye bir esneklik verilmek gerektiğinden, yukarıdaki ibare eklenmiştir. Öteki fıkralarda kural değişikliği yoktur.

    Bu maddeye Medenî Kanun Komisyonunca yeni eklenen ikinci fıkrada; «kalıta ait hakların mahkemede ve icra dairesinde korunması için tasfiye memurunun kalıtı temsil edeceği, dava ve kovuşturmaları bütün mirasçılara bildirileceği ve bunların giderlerinin kalıttan ödeneceği, eğer buna imkân yoksa dava açılmasına önceden muvafakat eden ve resmî tasfiyeyi isteyen ilgili tarafından tediye edileceği» açıklanmıştır. Resmî tasfiye sırasında bu gibi dava ve icra işleri eksik olmadığından, bunların nasıl ve ne suretle ve hangi vasıtalarla takip edileceğinin bu madde içerisinde açıklığa kavuşturulması zaruretini düşünen Medenî Kanun Komisyonu bu fıkranın, ikinci fıkra olarak, 575 inci maddeye eklenmesini zorunlu görmüştür.’:

     

    «II. Olağan usul ile tasfiye

    Madde 575 - Resmî tasfiye; mirasbırakanın başlamış işle-rinin bitirilmesi, borçlarının ödenmesi, alacaklarının alınması, belli mal bırakma tasarruflarının, kalıtın mevcudu oranında yerine getirilmesi, gereken durumlarda hak ve yükümlerinin mahkemece saptanması ve mallarının paraya çevrilmesi ve tasfiye için gerekli bütün başka işlerin görülmesi yoluyla yapılır.

    Kalıta ait hakların icra kovuşturması veya dava yoluyla korunması gerekiyorsa, resmî tasfiye memuru kalıt yararına veya kalıta karşı açılacak davalarda ve icra kovuşturmalarında kalıtı temsil eder; tasfiye memuru bu dava ve kovuşturmaları bütün mirasçılara bildirmekle yükümlüdür. Resmî tasfiye memurunca açılan veya yürütülen dava ve kovuşturma giderleri kalıttan ödenir; buna imkân yoksa, davanın açılmasına önceden muvafakat etmiş olması şartıyle, resmî tasfiyeyi isteyen tarafından ödenir.

    Mirasbırakanın taşınmazları açık artırma ile satılır; şu kadar ki, bütün mirasçıların oybirliği varsa, pazarlıkla satı-labilir.

    Mirasçılar kalıttan, tasfiye için gerekli olmayan eşya ve paranın tümünün veya bir bölümünün kendilerine verilmesini, tasfiye henüz devam ederken isteyebilirler.»