• 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda Yer Alan Madde Gerekçesi

    6762 sayılı Kanun, Alm. TK ile İsv. BK'nın aksine ayrılan ortağın, ortak iken doğmuş olan şirket borçlarından kaynaklanan sorumluluğuna ilişkin özel bir zamanaşımı süresi öngörmemiştir. Bu eksiklik, her alacağın kendi zamanaşımı süresine bağlı olması sonucunu doğurmuş ve bazı sakıncalara yol açmıştır. Öğretide 6762 sayılı Kanunun bu sisteminin ayrılan ortağın bazı durumlarda uzun yıllar sorumluluğu sırtında taşıdığı, bunun da nesnel adalete uygun olmadığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Ayrıca, her borcun ayrı bir zamanaşımı süresine bağlanması da kanun tekniğine aykırı görülmüştür. Tasarının 264 ilâ 266 ncı maddeleri mezkur eksikliği gidermek amacıyla öngörülmüştür.

    Tasarının 264 üncü maddesi tüm borçlar (alacaklar) için üç yıllık bir özel zamanaşımı süresi getirmekte ve bu sürenin başlangıcını da çeşitli varsayımlara göre açıkça belirlemektedir. İlk iki fıkrada bir taraftan bu varsayımlara göre başlangıç süresi gösterilmiş diğer taraftan da herhangi bir alacağın süresinin daha kısa olması halinde kısa sürenin uygulanacağı belirtilmiştir.

    Maddenin üçüncü fıkrası, üç yıllık zamanaşımının ortakların birbirlerine karşı alacaklarında uygulanmayacağını açıkça belirtmektedir.