• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 397 - Yürürlükteki kanunun 347 nci maddesini karşılamaktadır.

    Sulh hukuk mahkemesi vesayet makamı, asliye hukuk mahkemesi ise denetim makamı olduğundan bu terimler tercih edilmiştir."



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 328 - Madde, yürürlükteki kanunun 347. madde-sini karşılamaktadır. Maddenin ifadesine göre vesayet işlemi kural olarak sulh mahkemelerinin görev alanına girmektedir: asliye mahkemeleri ise, ancak kanunda açıkça belirtilen hallerde yetkilidir. Bu husus maddeye eklenen yeni bir fıkra ile açıkça belirlenmiştir.’:

     

    B. Vesayet makamları

    I. Mahkemeler

    Madde 328 - Vesayet işleri, sulh ve asliye mahkemeleri tarafından yürütülür.

    Asliye mahkemesi, ancak kanunda belirtilen hallerde gö-revlidir.


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıdaki maddelere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Bugün yürürlükte olan metne, aşa-ğıdaki gerekçe ile, iki fıkra eklendiğinden, madde üç fıkra haline gelmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: Vasilik işleri Medenî Kanunumuz-da (kamu vasîliği) ve (aile vasîliği) olmak üzere iki türlü düzenlenmiştir. Bununla birlikte aile vasîliği, Fransız Medenî Hu-kukunda olduğu gibi, tam anlamıyla özel bir vasilik olmayıp, yine devletin vasîlik denetim makamının teftişine ve denetimine tâbidir. Bu sebeple kamu vasîliğini düzenleyen 347 nci maddenin kenar başlığı, daha önceki maddede belirtilen gerekçeye dayanılarak ve madde metnini daha iyi açıklamak için değiş-tirilmiştir. Birinci fıkrada kamu vasîliğinde, vasîlik katları saptanmaktadır. Medenî Kanunumuzun bugün yürürlükte olan 347 nci maddesi vasîlik katlarının (sulh mahkemesi) ile (asliye mahkemesi) olduğunu söylemektedir. Bu ifadeden, vasîlik işle-rinin bir üst ve ast düzenine bağlı dairelerde görüldüğü anlamı açıkça anlaşılamamaktadır. Oysa Medenî Kanunun aslında ol-duğu gibi, maksat bir vasîlik makamının bulunması, bir de, bazı durumlarda ek oyu alınmak ve vasîlik makamını denetlemek üzere ayrıca bir denetim makamının bulunmasıdır. Türkiye’ deki hâli hazır mahkeme teşkilâtına göre, sulh mahkemesi vasîlik makamı, asliye mahkemesi ise denetim makamıdır. Durum bugün böyledir. Fakat yarın mahkeme teşkilâtının ve mahkeme isimlerinin değişmesi halinde ne olacaktır. (Vasîlik ma-kamı) ve (denetim makamı) kavramları vasîlik işlerinde hiçbir zaman değişmiyeceği için, Tasarının 347 nci maddesinde bu noktalar belirtilmek üzere, vasîlik katlarının önce 1) Vasîlik makamı ve 2) Denetim makamı olmak üzere, iki mertebeli bulunduğu açıklanmıştır; ancak bundan sonradır ki, hangi iş-lere bakan mahkemenin vasîlik makamı, hangi işlere bakan mahkemenin de denetim makamı olduğu gösterilmiştir. Ayrıca bir de bugün tek hakimli bazı ilçelerde olduğu gibi, aynı hakim hem sulh hem asliye işlerine bakıyorsa, vasîlik işlerinde onun hem karar vermesi, hem de bu kararından dolayı kendi kendini denetlemesi imkânsız olacağından, bu gibi durumlarda denetim makamının, asliye işlerine bakan en yakın mahkeme olduğu yeni eklenen son fıkrada belirtilmiştir. Kısacası mahkemele-rimiz vasîlik işlerine, (vasîlik katları) sıfatiyle bakmakta ve Medenî Kanunun vasîlik konusundaki sistemi bozulmaksızın 347 nci maddede yapılan değişiklik ve eklemelerle aydınlığa kavuşturulmuştur.’:

     

    B. Vasîlik katları.

    I. Kamu vasîliği.

    Madde 347 - Vasîlik katları şunlardır: Vasîlik makamı, denetim makamı.

    Sulh işlerine bakan mahkeme, vasîlik makamı; Asliye işlerine bakan mahkeme ise denetim makamıdır.

    Sulh ve asliye işleri aynı hakim tarafından görülen yerlerde denetim makamı, asliye işlerine bakan en yakın mahkemedir."