• 6098 Sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

    818 sayılı Borçlar Kanununun 210 uncu maddesini karşılamaktadır.

    Tasarının iki fıkradan oluşan 233 üncü maddesinde, satış bedelinin muacceliyeti ve faizi düzenlenmektedir.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 210 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan “III. Semene istihkak ve semenin faizi” şeklindeki ibare, Tasarıda “III. Satış bedelinin muacceliyeti ve faizi” şeklinde değiştirilmiştir.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 210 uncu maddesinin birinci fıkrasında kullanılan “satılan alıcının zilyetliğine girince satıcı semene müstahak olur.” şeklindeki ibare, Tasarıda “satılan, alıcının zilyetliğine girince, satış bedeli muaccel olur.” şeklinde düzeltilmiştir. Aynı fıkraya göre, aksine sözleşme varsa, bu hüküm uygulanmaz. Gerçekten, veresiye satışlar, taksitle satışlar ve ön ödemeli satışlar, 210 uncu maddenin birinci fıkrasının kapsamı dışındadır. Veresiye satışlarda, satılanın alıcıya teslim edilmesinden sonra, satış bedelinin tamamının, taraflarca belirlenen vadede, bir defada ödenmesi kararlaştırılmaktadır. Taksitle satışlarda, satış bedelinin, yine satılanın alıcıya tesliminden sonra, kısım kısım (taksitler hâlinde) ödenmesinin kararlaştırılması söz konusudur. Ön ödemeli taksitle satışlarda ise, alıcı satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcı da bedelin ödenmesinden sonra satılanı teslim etmeyi üstlenmektedir.

    Maddenin ikinci fıkrasında, ihtara gerek olmaksızın, satış bedeline faiz istenebileceği üç durum düzenlenmiştir.

    Metninde yapılan düzeltme ve arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.