• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 398 - Yürürlükteki kanunun 348 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 329 - Madde, yürürlükteki Kanunun 348. madde-sini karşılamaktadır. Maddenin başlığı, yürürlükteki kanunla kaynak İsviçre Medenî Kanununun 362.maddesinin Fransızca metninin kenar başlıklarından farklı ve kaynak Kanunun Almanca metninin başlığına uygun olarak “Hususi vesayet” yeri-ne “Aile vesayeti” şeklinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur.’:

    II. Aile vesayeti

    1. Şartları

    Madde 329 - Vesayet altındaki kişinin menfaatinin haklı gösterdiği hâllerde, özellikle bir işletmenin, bir ortaklığın ya da benzeri işlerin sürdürülmesi gerektiği takdirde, vesayet aileye bırakılabilir.

    Bu hâlde, sulh mahkemesinin yetki, görev ve sorumluluğu, bu kurulacak aile meclisine geçer.


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bu maddeni yürürlükte olan metninin kenar başlığı, Fransızcasına uygun olarak (hususî vesayet) deyi-mini kullanmıştır. Halbuki burada maksat tamamen Fransız Hukukunda olduğu gibi özel bir vesayet kurulması olmayıp, vesayet denetim makamının genel gözetimi altında ve o makam tarafından her zaman kaldırılabilen bir (aile vasîliği) kurulmasıdır. Bu sebeple maddenin kenar başlığı, İsviçre Medenî Kanununun Almanca ve İtalyanca metinlerine uygun olarak (aile vasîliği) şeklinde değiştirilmiştir.

    Bunda başka şimdiye kadar gerek Medenî Kanunda ve gerek öteki yasalarda (vesayet altına konulan kimse) için tek kelimeli bir terim bulunmadığından, bütün yasalarda bu durumdaki kimseler, üç hatta bazan dört kelimelik bir tanımlama ifade edilmektedir. Bunlara bazan (vesayet altında bulunan kimse), bazan (vesayet altına konulan kimse), bazan da (vesayete tabi bulunan kimse) denilmekte ve Almanca, İtalyanca ve Fransızca metinlerde olduğu gibi, bir tek terim ile bunları ifade etmek mümkün olamamaktadır, Gerçi (mahcur) terimi var ise de bu, reşit olup da hacredilen ve böylece vasîlik altına konulan kişileri ifade etmektedir. Halbuki, bilindiği gibi, henüz reşit olmayan küçüklerin velisi yok ise veya velâyet ana ve babadan alınmışsa, bunlar da vasîlik altına konulurlar. Bunlara (mahcur) demeğe hukuken imkân yoktur. (Kaasır) kelimesi de, koyu Arapça olması ve bugün artık istimalden düşmüş bulunması bir yana bırakılsa bile (vasîlik altındaki kimse) yi değil, vasîlik altında olsun veya olmasın, Medeni hakları kullanma ehliyetine yeni eylem yeteneğine sahip olmayan kimseleri ifade etmektedir. Bütün bu sebeplerle Medeni Kanun Komisyonu, vesayet altına konulmuş olan kimseleri, küçük olsun veya reşit olsun, genel bir terimle ifade edebilmek için (vesayetli) tabirini terim olarak Medeni Kanuna yerleştirmeyi uygun görmüştür. Bu terim Almancanın (Bovormundete) terimine de tıpatıp uygun düşmektedir. Hukuk dilimizde (müddeaaleyh) tabiri yerine (davalı) kelimesi nasıl yerleşmiş ve tutunmuşsa (vesayete tabi bulunan kimse) deyimi yerine de (vesayetli) teriminin öylece tutunup yerleşeceği şüphesizdir. İkinci fıkranın başındaki (bu suretle) kelimeleri yerine, daha yerinde olarak, (bu durumda) kelimeleri; Hak terimi yerine de (yetki) terimi konulmuştur.

    2) Biçim değişikliği: Madde bugün yürürlükte olan mad-dede olduğu gibi iki ayrı fıkra durumunda olduğundan bir biçim değişikliği yoktur.

    3) Hüküm değişikliği: Bu maddenin metninde, vaktiyle tercüme esnasında İsviçre Medenî Kanununun Fransızca met-ninin az çok değişik bulunan ifadesi ele alındığından, yanlış bir tercüme yapılmıştır. Tasarıda bu yanlışlık düzeltilerek birinci fıkra yukarıdaki biçime konulmuştur. Şöyle ki: Bugün yürürlükte bulunan metne göre vesayetlinin çıkarı gerektiriyorsa aile vasîliği kurulmasına cevaz vardır. Ancak bu çıkarın varlığını kim takdir edecektir. Maddenin ifadesi bir takım suistimallere sebep olacak niteliktedir. Bunu önlemek için, maddenin Almanca ve İtalyanca metinlerinden, bu çıkarın sınırı (bir işletmenin, bir ortaklığın veya bunlara benzer bir teşebbüsün devam ettirilmesi zorunluğu) ile sınırlanmış ve bu nokta açıkça fıkrada belirtilmiştir. Tasarıda bu nokta gözönüne alınarak fıkra dü-zeltilmiş ve yukarıki biçime konulmuştur.’:

    II. Aile vasîliği.

    1. Cevazı ve şartları.

    Madde 348 - Vesayetlinin çıkarı, bir işletmenin, bir ortaklığın veya bunlara benzer bir teşebbüsün devam ettirilmesi için aile vasîliği kurulmasını gerekli kılıyorsa, istinaî olarak bu vasîliğe izin verilebilir.

    Bu durumda vasîlik makamının görev, yetki ve sorumluluğu bir aile kuruluna geçer."