• Adalet Komisyonu Raporu

     “Tasarının 917 nci maddesinin kenar başlığında yer alan ‘temlikinden’ kelimesi ‘devrinden’, birinci fıkrasında yer alan ‘temliki’ kelimesi ‘devri’ olarak değiştirilmiştir.”



  • “1998 ve 1999 Tasarası”ndaki Gerekçe

     “Madde 917 - Yürürlükteki kanunun 831 inci maddesini karşılamaktadır.

    Maddeyle alacak temlik edilmiş ise borçlu, bu durum kendisine bildirilmediği takdirde, kupona bağlanmamış faiz ve yıllık diğer edimleri, senet hamile yazılı olsa dahi, eski senet hamile ödeyerek bu borçlarından kurtulma imkânına sahip kılınmaktadır. Buna mukabil ana paranın tamamen veya kısmen ifasında borçlu ancak ifa zamanında alacaklı olduğunu kanıtlayabilen kişilere ifa yaparak borcundan kurtulabilir.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 835 - Madde, yürürlükteki kanunun 831. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin kenar başlığında ve metninde bulunan “temlik” deyimi yerine kaynak İsviçre Medeni Kanununun 862. maddesinin başlığına ve metnine uygun olarak ve “Übertragung-transfert” terimlerini karşılamak üzere tasarıda “devir” deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.’:

    “6. Alacağın devrinden sonra ödeme

    Madde 835 - Alacağın devri hâlinde, kendisine haber verilmiş olmadıkça borçlu, kupona bağlı olmayan faiz ve yıllık edimleri, senet hamile yazılı olsa bile, eski alacaklıya ödeyebilir.

    Bununla beraber ana paranın veya ana para taksitlerinin ödenmesi, ancak ödeme zamanında kendisinin alacaklı oldu-ğunu ispat eden kimseye yapılmış ise geçerlidir.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

     

    “6. Alacağın devrinden sonra ödeme

    Madde 831 - Alacağın devri halinde borçlu, bu devir kendisine bildirilmediği sürece, rehin belgesi taşıyana yazılı olsa bile, kupona bağlı olmayan faizlerle yıllık taksitleri önceki alacaklıya ödeyebilir.

    Şu kadar ki, anaparanın tümünün veya bir bölümünün borçlu tarafından ödenmesinin geçerli sayılması için, bu ödemenin, ödeme sırasında alacaklı olduğu saptanan kimseye ya-pılmış olması gereklidir.”