• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 529 - Yürürlükteki kanunun 476 ncı maddesini karşılamaktadır.

    Maddenin kenar başlığı İsviçre Medenî Kanununun 496 ncı maddesine uygun olarak «Hükümden düşmesi» şeklinde değiştirilmiştir. Madde İsviçre aslına uygun olarak daha anlaşılır biçimde yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. Maddenin birinci fıkrasında, mirastan feragat sözleşmesinin lehine yapıl-dığı kişinin herhangi bir sebeple mirasçı olamaması hâlinde feragatin geçersiz olacağı belirtilmiştir.

    Maddenin ikinci fıkrasında, yürürlükteki Kanunun çok açık olarak belirtilmeyen hükmüne açıklık getirilmiş; feragat sözleşmesi belli bir kişi veya kişiler lehine yapılmamış ve mirasbırakan bu paydan sonradan da tasarruf etmemişse, feragatten feragat edenin en yakın ortak kökün altsoyu lehine olduğu kabul edilmiştir.

    Şayet feragat edene en yakın ortak kökün altsoyunda başka bir mirasçı yoksa feragat yine hükümsüzleşecektir.

    Birlikte mirasçılar lehine feragat edilmişse, mirasbırakan feragat edenin hissesinde tasarruf edemez. Bu hisse feragat edenle birlikte mirasçı olan mirasçılarda kalır. Şayet birlikte mirasçı olanların hepsi mirasçı olamazsa feragat hükümsüzleşir.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 453 - Madde, yürürlükteki kanunun 476. madde- sini karşılamaktadır. Yürürlükteki Kanunda tek fıkra olarak yer alan hüküm, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 496. maddesi gözönünde tutularak tasarıda iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

    Birinci fıkrada esasa ilişkin bir hüküm değişikliği yoktur.

    İkinci fıkra ise, kaynak İsviçre Medenî Kanununun hük-mü gözönünde tutularak yeniden düzenlenmiştir. Yürürlükteki Kanunda «şahıs tayin etmeksizin alelitlak diğer mirasçılar lehine yapılan feragat» dikkate alınmıştır. Halbuki düzenlenmek istenen husus, feragat edenin aynı zümredeki mirasçılar yara-rına feragatte bulunmasıdır.’:

    «2. Etkisiz kalması

    Madde 453 - Mukavelede feragat edenin yerine atanan mirasçının herhangi bir sebeple mirasçı olamaması hâlinde feragatin etkisi kalmaz.

    Birlikte mirasçı olanlar yararına feragat, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılır ve daha uzak mirasçıları yararlandırmaz


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bu gün yürürlükte bulunan metnin kenar başlığı «feragatin hükümsüzlüğü» dür. Oysa mirastan vazgeçmeye ilişkin miras sözleşmesinin başında, 475 inci maddenin kenar başlığında (II.mirastan vazgeçme -sözleşmesi- 1. kapsamı) denildiği için, 476 ncı maddenin kenar başlığında «vazgeçme» kelimesi tekrarlanmıyarak bu başlık «geçersizliği» şekline konulmuştur.

    İkinci cümledeki «en yakın aslı müşterekin fürüğuna hamlolunup» deyimi yeni kuşaklar tarafından anlaşılması güç, muğlak bir deyim olduğundan değiştirilmiştir: Bütün şerhlere göre bundan maksat, mirastan vazgeçenin bulunduğu miras-çılar takımı (zümresi) olduğundan, manaya açıklık için, yuka-rıdaki deyim yerine «vazgeçenin bulunduğu takımdaki miras-çılar yararına olup» deyimi kabul edilmiştir. Böylece ikinci fıkrada maksadın, herhangi bir tereddüt ve yoruma yer kalmaksızın anlaşılması sağlanmıştır.

    2) Biçim değişikliği: Madde iki müstakil kuralı kapsadı-ğından, ayrı ayrı iki fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Ön tasarıda bu maddenin birinci fıkrası, yürürlükteki metnin ilk cümlesini karşılamaktadır. Me-denî Kanun Komisyonu mirastan vazgeçenin yerine birtek mirasçı atanmış olması durumu ile birkaç mirasçı atanmış olması durumunu birbirinden ayırmayı ve bu ikinci durumu açıklamak için birinci fıkraya bir cümle eklenmesini uygun görmüştür. Buna göre birinci fıkranın birinci cümlesi, vazgeçenin yerine birtek mirasçı atanmış olması durumunu aynı fıkranın ikinci cümlesi de birden çok mirasçı atanmış olup da bunlardan bazı-sının mirası iktisap etmemeleri halinde vazgeçmenin hangi oranda geçersiz kalacağı ve düşeceği durumunu düzenlemektedir. Bu nokta İsviçre’de, bizim 476 ncı maddeyi karşılayan 496 ncı maddenin birinci fıkrasında yoktur; Sadece kanunun şerh-lerinde müellifler tarafından yorum yoluyla belirtilmiştir. Ancak Medeni Kanun Komisyonu, kanuna  açıklık getirmek ve uygulama alanında tereddütlere meydan bırakmamak düşüncesiyle bu cümleyi birinci fıkraya eklemeyi yerinde bulmuştur. Böylece mirastan vazgeçenin yerine, miras sözleşmesinde birtek mirasçı atanmış ve bu mirasçı herhangi bir nedenle, meselâ mirasçılıktan çıkarılma (mirastan iskat) sebebiyle veya ölüm veya mirastan yoksunluk (mahrumiyet) yüzünden, ya da mirası reddetmesi sebebiyle mirası iktisap etmemiş olursa, vazgeçme yürürlükten düşecek, başka bir deyimle, geçersiz olacaktır. Buna karşılık, vazgeçenin yerine atanmış olan mirasçı birkaçtane ise ve bunlardan yalnız bazısı yukarda örnekleri verilen sebepler dolayısiyle mirası iktisap etmemişlerse, vazgeçmenin yürürlükten düş-mesi ancak bu mirasçıların miras hakları oranında olacaktır.

    Ön tasarının ikinci fıkrası, yürürlükteki 476 ncı maddenin ikinci cümlesini karşılamaktadır; bu cümle bugün tereddütlere meydan verecek bir durumdadır. Çünkü feragatın genel olarak bütün öteki mirasçılar yararına yapılması durumu bu-rada öngörülmüş fakat vazgeçenin bulunduğ takımdaki mirasçılar yararına münhasır olarak yapılması durumu öngörülmemiştir. Halbuki İsviçre Medeni Kanununda vazgeçenin bulunduğu takım yararına yapılmış olan vazgeçme durumu düzenlenmiş, genel bir şekilde bütün takımlardaki mirasçılar yararına bir vazgeçme durumu öngörülmemiştir. Zaten buna lüzum da yoktur. Çünkü genel olarak bütün öteki mirasçılar yararına mirastan vazgeçildiği takdirde mirasçılık hakkını kazanabilecek olan herhangi bir kimse yararına mirastan vazgeçilmiş olacağından, bu vazgeçmenin sonuçlarının ona göre düzenleneceği tabiidir. Bu sebeple 476 ncı maddenin ikinci fıkrası ile konulmuş olan karine, vazgeçenin bulunduğu takımdaki mirastaşları ya-rarınadır. Vazgeçmenin daha yukarı takımdaki mirasçılar yara-rına olduğunu, çünkü ne vazgeçme yapıldığı zaman ve ne de miras açıldığı zaman, vazgeçenin takımında hiçbir mirasçı bulunmadığını ispat etmek suretiyle bu karineyi çürütmek tabiatiyle mümkündür. Bu sebeple genel olarak bütün mirasçılar yararına yapılmış olan vazgeçmeyi bu maddeye koymak Medenî Kanun Komisyonunca gereksiz görülmüş ve İsviçre’de olduğu gibi, vazgeçenin bulunduğu takımdaki mirasçılar yararına mev-cut olan karine bırakılmıştır. Tasarıdaki maddenin ikinci fıkrası işte bu noktayı açıklamak için yeniden kaleme alınmıştır. Bu-radaki «belirge» terimi doktrinde «karine» yerine kullanılmakta olup bunun gerekçesi başta üçüncü maddenin gerekçesinde gösterilmiştir.’:

     

    «Geçersizliği

    Madde 476 - Vazgeçenin yerine miras sözleşmesinde belirli bir mirasçı atanmış ve bu mirasçı herhangi bir sebeple mirası iktisap etmemişse, vazgeçme yürürlükten düşer; vazgeçenin ye-rine birden çok mirasçı atanmış olup da bunlardan bir veya birkaçı mirası iktisap etmemişse, vazgeçme, bunların miras hakları oranında, yürürlükten düşer.

    Vazgeçme mirasdaşlar yararına olmuşsa, bunun vazge-çenin bulunduğu takımdaki mirasçılar yararına olup daha yu-karı takımdaki mirasçılar yararına olmadığı belirge olarak kabul edilir