• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 341 - Madde 1984 tarihli Öntasarının 257 inci maddesinden, ifadede bazı değişiklikler yapılmak suretiyle aynen alınmıştır ve yürürlükteki Kanunun 266 ncı maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metne göre bir hüküm değişikliği yoktur.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 257 - Madde, yürürlükteki Kanunun 266. maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.’:

    «III. Dini eğitim

    Madde 257 - Çocuğun dini eğitimini tayin ana babaya aittir.

    Ana babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her tür-lü sözleşme geçersizdir.

    Ergin dinini seçmede hürdür.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler öteki maddelere ve Anaya-sa’ya uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Madde, İsviçre aslında olduğu gibi üç ayrı fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Küçüklerin din terbiyesini ve erginlerin vicdan hürriyetini belirten bu madde, hiçbir tereddüte meydan vermeyecek şekilde açıklanmıştır. Özellikle vicdan öz-gürlüğü sadece din seçmeden ibaret olmadığı için, 266 ncı maddenin bugünkü metninin (Reşit, dinini intihapta hürdür) diyen üçüncü fıkrası, İsviçre aslına yakın bir biçimde değiştirilerek: (Çocuk ergin olunca dini inanç ve kanaat konusunda tamamiyle özgür olur) şekline konularak bu fıkranın düzenlemek istediği vicdan hürriyeti konusunu daha açık bir şekilde belirtmiştir. Böylece ergin kişilerin din ve vicdan işleri bakımından kimsenin müdahalesine maruz kalmayacağı bu fıkranın ifadesinden gayet açık olarak anlaşılmaktadır. Ayrıca 266 ncı maddenin son fıkrasına verilen yeni şekil ile bu madde bugünkü Anayasa’mızın 19 uncu madesiyle ahenkli bir hale getirilmiştir.

    Şu noktayı eklemek faydalı olacaktır ki, henüz küçük bulunan çocukların din terbiyesi konusunda ana ve baba anlaşamazlarsa, 263 üncü maddenin ikinci fıkrası uygulanarak, babanın oyu geçerli sayılır.’:

    «III. Din eğitimi.

    Madde 266 - Çocuğun din eğitiminin yolunu saptama yetkisi ana ve babaya aittir.

    Bu yetkiyi sınırlayıcı sözleşmeler geçersizdir.

    Çocuk ergin olunca, dinî inanç ve kanaat konusunda tamamiyle özgür olur.»